“Anadolu Ajansı'nın tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi ile adeta özdeştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmadan 17 gün önce 6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansı, TBMM'nin çıkardığı ilk yasaları duyurdu.
Milli mücadeleye katılmak için Ankara'ya doğru yola çıkan iki ayrı kafilede yer alan Cumhuriyet Gazetesi Sahibi Yunus Nadi (Abalıoğlu) ile gazeteci yazar Halide Edip (Adıvar), 31 Mart'ta Geyve'de buluştular. Tren istasyonundaki mola sırasında Ankara'ya gider gitmez ilk iş olarak "bir ajans teşkilatı" kurulmasının gerekliliğini görüştüler. Ajansın adını konuşurlarken; "Türk," "Ankara," "Anadolu" seçenekleri arasından "Anadolu Ajansı" isminde karar kıldılar.
Mustafa Kemal Paşa'nın karargahı ''Ziraat Mektebi''nde (şimdi Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü) Anadolu Ajansı'nın kurulması gündeme getirildi ve 6 Nisan 1920'de Anadolu Ajansı'nın kuruluşu gerçekleştirildi.”
Yukarıdaki satırlar Anadolu Ajansı’nın tarihçesinden alınmıştır.
Yunus Nadi ve Halide Edip, 31 Mart 1920 tarihinde bunu ilk kez konuşuyorlar, iki-üç gün sonra da büyük önder Atatürk’e iletiyorlar.
İleriyi gören ve durumu anında değerlendiren o büyük insan Mustafa Kemal Atatürk de büyük bir azim ve kararlılıkla Anadolu Ajansını yine iki-üç gün içersinde kuruyor ve 6 Nisan’da ilk haberini geçiyor.
“Anadolu Ajansı Türkiye’nin sesini dünyaya duyuracaktır” sloganıyla yayınına başlayan AA geçen 93 yıllık süreç içersinde elbette zor koşullarda yayın yaptı. Ama bugün geldiği nokta dünyanın en iyi haber ajanslarından biri durumunda.
Avrupa’nın, Türk dünyasının ve bütün dünyanın teknolojiyi en iyi şekilde uygulayan, abonelerine en iyi hizmeti veren, dünyanın en iyi haber ajanslarıyla alışverişte bulunan ve onlarla yarışan bir ajans haline gelmişse elbette bunda çalışanlarının büyük payı var.
İşte o çalışanlardan biri olmaktan her zaman onur ve gurur duydum.
40 yılı aşan meslek hayatımın 22 yılını Anadolu Ajansı’nda geçirmiş bir gazeteci olarak bu onurum ve gururum daha da artıyor.
Kaşeli muhabir ve temsilci olarak başladığım Anadolu Ajansı hayatım tamamen kendi çabalarımla 1996 yılında açtırdığım Anadolu Ajansı Eskişehir Büro’sunda 7 yıl büro müdürü olarak görev yaptıktan sonra bu onurlu kurumdan emekli olmanın gururunu da yaşayan bir gazeteciyim.
Eskişehir Bürosunu benden sonra geliştiren ve halen hizmet veren Bölge Müdürleri Tarkan Demir ve Mürsel Çetin ile çalışanlara ayrıca teşekkür ediyorum.
Her 6 Nisan bende ayrı bir heyecan da oluşturur. Büro Müdürü olarak görev yaptığım sırada 80. Yıl çelengini Eskişehir’deki Atatürk Anıtına koyarken de büyük bir gurur yaşamıştım. Diğer yıldönümlerinde Anıtkabir’de çelenk koyarken de.
Anadolu Ajansı, şimdi 93 yaşında, 100. Yılını ve daha nice yılları büyüyerek, gelişerek görecek.
Bu 93 yılın 22 yılında hizmet vermiş bir gazeteci olarak daha nice yıldönümleri diliyorum. Emeği geçmiş ve halen çalışan tüm meslektaşlarımı kutluyorum.
İyi ki varsın Anadolu Ajansı…