4 Mart Dünya Obezite Günü’yle ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Yaşar Bildirici, obezitenin günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu haline geldiğini söyledi. Sağlık çalışanlarının bu konuda farkındalık oluşturmak ve önlemler almak için bir araya geldiklerini ifade eden Bildirici, "Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ’Vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi’ olarak tanımlanmaktadır. Vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesi ile hesaplanan ’Beden Kütle İndeksi’nin 25’in üzerinde olması fazla kiloluluk, 30’un üzerinde olması ise obezite olarak değerlendirilmektedir. Fazla kiloluluk ve obezitenin nedenlerinin birçoğu önlenebilir durumlardır. Temel nedeni ise tüketilen ve harcanan kalori arasındaki dengesizliktir. Fazla kilolu veya obez olmak hipertansiyon, hiperlipidemi, kalp-damar hastalıkları, inme, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri, kas-eklem hastalıkları ve solunum sistemi hastalıkları gibi pek çok hastalık için riski arttırır Bu yüzden obeziteye karşı mücadele etmek, sadece kilo vermekle değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemekle de ilgilidir. Günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra gelen ikinci önemli nedenini teşkil eden obezite, geldiği nokta ve oluşturduğu hastalık yükü sebebiyle DSÖ tarafından bir salgına benzetilmektedir. DSÖ obezitenin her yıl 4 milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğunu tahmin etmektedir" şeklinde konuştu.

"DSÖ’ye göre, dünya genelinde yetişkinlerin yüzde 39’u obeziteye sahiptir"

Bir zamanlar sadece yüksek gelirli ülkelerde bir sorun olarak görülen aşırı kilo ve obezitenin artık düşük ve orta gelirli ülkelerde, özellikle de kentsel ortamlarda dramatik bir şekilde arttığını ve gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere nazaran bu artış oranının yüzde 30’dan daha fazla olduğunu belirten Bildirici, "DSÖ’ye göre, dünya genelinde yetişkinlerin yüzde 39’u obeziteye sahiptir. DSÖ’nün açıkladığı 2022 verilerine göre Türkiye, Avrupa’da obezitede ilk sırada yer almaktadır. DSÖ Avrupa Bölge Ofisi tarafından açıklanan 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de yetişkinlerin yaklaşık yüzde 59’u aşırı kilo veya obezite sorunu ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ülkemizde ise 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite sıklığı kadınlarda yüzde 39.1 ve erkeklerde yüzde 24.6 olmak üzere yüzde 31.5 olarak tespit edilmiştir. 15 yaş ve üzeri bireylerde obezlerin İstatistiksel Bölge Birimleri Sınıflaması esaslı dağılımına bakıldığında Eskişehir’in Bursa ve Bilecik ile beraber yer aldığı Doğu Marmara grubunda obezite sıklığı yüzde 32.0 şeklinde bulunmuştur. Toplumumuzda obezitenin yeri ve önemi hakkında konuşacak olursak, maalesef çocukluk çağı obezitesi de endişe verici bir şekilde artmaktadır ve yaklaşık her 5 çocuktan biri obezite veya aşırı kilo sorunu yaşamaktadır. DSÖ verilerine göre dünyada 5-19 yaş arası 390 milyondan fazla çocuk ve ergenin aşırı kilolu olup ve bunların 160 milyonunun obezite ile yaşadığını bildirmektedir. 5-19 yaş arası çocuklar ve ergenler arasında obezite dahil aşırı kilonun yaygınlığı 1990’da sadece yüzde 8 iken, 2022’de yüzde 20’ye yükselmiştir. Bu artış hem erkek hem de kız çocuklarında benzer şekilde gerçekleşmiştir. 2022 yılı itibariyle kız çocuklarının yüzde 19’u ve erkek çocuklarının yüzde 21’i aşırı kiloludur. Ancak, bu eğilimi tersine çevirebiliriz" ifadelerini kullandı.

"Sağlıklı bir gelecek için, bugünden harekete geçmeli ve obeziteye karşı ortak bir mücadele vermeliyiz"

Obeziteye karşı mücadelenin, önleyici adımlar atmanın ve sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik etmenin önemli olduğuna vurgu yapan Bildirici, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu, dengeli bir beslenme alışkanlığı geliştirmekten, düzenli egzersiz yapmaya, stres yönetimine ve yeterli uyku almaya kadar birçok şeyi içerir. Bireysel çabaların yanı sıra toplum olarak da birlikte çalışmalıyız. Okullarda sağlıklı beslenmeyi, iş yerlerinde fiziksel aktiviteyi teşvik etmek ve toplumda sağlıklı yaşam tarzlarını desteklemek gibi adımlar, obeziteye karşı mücadelede önemli rol oynayabilir. Sonuç olarak, bugün Dünya Obezite Günü’nde, obeziteye karşı mücadele etmek için bir araya geldik. Her birimiz, kendi yaşam tarzlarımızı ve çevremizi değiştirerek, daha sağlıklı bir toplum oluşturmaya katkıda bulunabiliriz. Sağlıklı bir gelecek için, bugünden harekete geçmeli ve obeziteye karşı ortak bir mücadele vermeliyiz. Sağlığımızı ve toplumumuzun sağlığını korumak için, obeziteyle mücadelede birlikte hareket etmeye ve farkındalık oluşturmaya devam edelim."

Kaynak: iha