Tarih:15 Şubat 1918.Tam 100 yıl önce. Anadolu’nun kadim kenti Gümüşhane’mizin maruz kaldığı Rus işgalinden özgürlüğüne kavuştuğu tarih.
Bizim için 15 Şubat’lar bu anlamda değerlidir, kıymetlidir. Eskişehir’imiz için ise bu tarih 2 Eylül’dür.
Bir yandan zalim düşman askerleri ile mücadele eden ecdadımız diğer yandan ağır kış şartlarında vatan müdafaası yaparak mutlu sona ulaşmıştır.Düşmanı topraklarımızdan söküp atmıştır.
Gümüşhane’de ve tüm vatan sathında ecdadımızın; “Aç, susuz kalınabilir ama vatansız, bayraksız kalınamayacağı” şuuruyla vermiş olduğu emsalsiz mücadele tarihe altın harflerle geçmiştir.
Tam 100 yıl önce Anadolu topraklarında gözü olan güçlerin bugün de emperyalist düşüncesinden vazgeçmediği hepimizin malumudur.
Ülkemizi bölmek isteyen hainlere verilen silah ve teçhizat desteği acı gerçeği önümüze koyuyor. Çok dikkatli olmamız gerekiyor. Yıllardır müttefikimiz diye yere göğe sığdıramadığımız ülkelerin yaptıkları canımızı sıkmaya devam ediyor. Böyle müttefik olmaz olsun.
Şu saatte, Mehmetçiğimizin sınır ötesinde vermiş olduğu mücadele başka ne ile izah edilebilir.100 Yıldır devam eden hesabın günümüzdeki karşılığı “Zeytin Dalı Harekatı” değil de nedir.
Ülkemizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh cihanda sulh “ veciz sözünü önümüze koyarak bölgedeki Kürt ve Arap kardeşlerimizin bir anlamda özgürlüğü için bu harekat yapılmaktadır...
Evet 100 yıl aradan sonra bizler, diğer illerdeki hemşerilerimizin yaptığı gibi her yıl Eskişehir’deki hemşehrilerimizle 15 Şubat tarihini sevinç,coşku ve eğlence ile kutluyorduk. Aramızdaki birlik ve kardeşlik duygularımızın gelişip güçlenmesi adına.
Ancak bu günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin başlatmış olduğu sınır ötesi harekâtta şehit düşen askerlerimizin varlığı karşısında gecemizin formatını değiştirerek “15 Şubat Gümüşhane’mizin Düşman İşgalinin 100.Yıl Dönümünde Şehit ve Gazilerimizi Anma Gecesi” olarak yapılmasına karar verdik.
Eskişehir’de yaşayan Gümüşhaneliler olarak bu anlamlı gecede şehit ve gazilerimizin aileleri ile birlikte olmayı, acılarını paylaşmayı, yalnız olmadıklarını bu sayede göstermeye çalışacağız.
Evlatlarını bu topraklar için şehit veren anne ve babaların her daim başımızın üstünde yerleri var. O koç yiğitlerin kanları ile yoğrulmuş bir coğrafyanın adıdır Anadolu.
Şehit ateşi düştüğü yeri değil hepimizin bağrını yakıyor. Her birimizin onların birer evladı olduğumuzu göstermeye kararlıyız gecemizde.
Gümüşhane’mizin yetiştirdiği değerlerden Aşık Kul Nuri ile Aşık Murat Piroğlu da yine bu anlamlı gecede bizlerle birlikte olacaklar.
Ozanların dilinden şehitlik ve gaziliğin nasıl dile geldiğini söyleyecekleri deyişlerle şahit olacağız.
Türk tasavvuf musikisi dinletisinin yanı sıra Eskişehirli ses sanatçısı Murat Şan’ın söyleyeceği kahramanlık türküleriyle ay yıldızlı bayraklarımızı dalgalandıracağız.
Gecenin anlam ve önemine uygun söylenecek şiirler ile tek bilek tek yürek olduğumuzu göstereceğiz dosta düşmana.
100 Yıl önce can siperane mücadele ederek bu toprakları bizlere miras bırakan dedelerin torunları olarak, aynı inanç ve kararlılıkla mücadeleye devam etmekten başka bir seçeneğimiz yok dostlarım. Vatanı aziz bilen bir coğrafyanın torunlarıyız.
Vatan sevgisi ve bayrak aşkı neler yaptırıyor? “Olamaz” dediğin şey, kalpteki imanla birleşince, önünde dünyalar duramıyor.
İşte Koca Çanakkale’de Seyid Onbaşı, işte Maraş’ta Sütçü İmam işte Antep’te Şahin Bey ve daha niceleri…
Fedakâr bir Türk anasının yaşadığı tarihi bir hadiseyle yazıyı bitirelim.
“Eli bir değil bin defa öpülesi bir annemiz, kağnısıyla Ankara’dan Polatlı’ya mermi taşıyordu, kış ayının en soğuk günlerinden bir Mart günü üzerine lapa lapa kar yağıyordu. Erken gelmişti Polatlı Askerlik Şubesine, daha saatler vardı mermi teslimine. Sırtında daha yeni doğmuş çocuğu ile gelmişti. Kendi beline bir bezle bağlamıştı çocuğu ve çocuğunun üzerinden battaniyeyi almıştı, benim mert anacığım battaniyeyi mermilerin üzerine sarmıştı. Şube başkanı Albay geliyordu ve bu fedakâr anamıza şöyle sesleniyordu: “Hanım, niçin çocuğu kar altında tutarsın? Battaniyeyi neden mermilere sararsın?”
Bakın o mert anamız nasıl konuşuyordu: “Komutan, evlat her zaman bulunur, mermiler ıslanırsa söyler misiniz bu cennet vatan nasıl kurtulur?” diyordu.
15 Şubat’ta Gümüşhane’mizin ancak 100 Yıl önce bütün Anadolu coğrafyasının bu ruh ve heyecanla bağrında barındırdıkları milli kahramanlarla, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu emsalsiz mücadeleyi kazandığını unutmayalım.
15 Şubat Perşembe akşamı saat 19.30’da Eskişehir Öğretmenevi Mavi Salonunda Gümüşhane’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100.Yıl dönümünde şehitlerimizi ve gazilerimizi anma programı heyecanımıza ortak olmak isteyen dostlara kapımız her zaman açık. Bekleriz efendim.