İYİ Parti’nin yerel seçimlerde  Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Melih Aydın, genel merkez de yaşanan gelişmeler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Aydın, “Yerel seçim sürecinde ilk açıklanan adaylardan biri olarak elimden geldiğince ki sağ olun çoğunuzun takdir ettiği arayıp tebriğe layık gördüğü şekilde çalışmış sizlerden biri olarak bir kaç kelam etmenin, gözlemlerimi aktarmanın hakkım olduğunu düşünüyorum. Öncelikle son 1 haftadır sertleşen cümlelerin, savaşa hazırlanır gibi sergilenen tavırların hepimiz adına üzücü ve endişe verici olduğunu ifade etmek isterim. Kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışmanın bir anlamı yoktur. Unutulmasın ki Türkiye'nin İYİ kadrolarla donatılmış, özeleştiri yapan, hatalarından ders çıkarıp doğruya odaklanan, tecrübeden faydalanan ama alanında başarılı memleket sevdalısı gençlere de olanak sağlayan İYİ Parti'ye çok ihtiyacı vardır. Önceliğimiz vatandır, gerisi teferruattır!

Fakat gelinen nokta gösteriyor ki aklımızı başımıza almalı, alamayanları uyarmalı, karşılarındakilerin yabancı değil yanı başındaki insanlar oldukları hatırlatılmalıdır. Evet genel başkanlığa aday olarak çıkan her kişi dün olduğu gibi bugün de bizim için kıymetlidir ama yine unutulmasın ki Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener siyasi tarihte yapılamayanı yapıp, parti üst kurullarının ve kişilerinin ortak kararlarla çizdikleri istikamet neticesinde ortaya çıkan başarısızlığı tek başına üstüne almış ve alanı bu kişilere açmıştır. Dünü unutursak yarınlara istediğimiz gibi ulaşamayız, dün elimizden tutanlara terbiyesizlik edersek yarın başkalarının bizlere el vermesini bekleyemeyiz. Vefa bizim için semt adı değil karakterimizin yansıması olmalıdır. Üzüldüğümüz, kırıldığımız, yanlış anlaşıldığımız ya da haksızlığa uğradığımız konular olabilir. Bu kadar kalabalık grupların içinde hiç istemesek de bunlar olağandır. Şahsi hırslara kapılmadan doğrulara odaklanmak bizlere yakışandır. Yanlışlar düzeltilir, kadrolar toparlanır, söylemler kırıcı değil yapıcı olarak aktarılır fakat niyetimiz halis olmalıdır. Abiler abiliğini yapmalı, kardeşler kardeşliğini yapmalıdır.

Hayatında konfor alanını hiç terk etmemiş, mücadele zor gelmiş ya da konfor alanına hiç ulaşamadığından sahip olduklarını elinin tersiyle itmenin ne büyük cesaret ve fazilet olduğunu anlamakta zorlanan kişilerle inandığım doğrular ve kırmızı çizgilerim çerçevesinde mücadele etmekten geri durmayacağımı belirtmek isterim. Fakat isterim ki hep beraber makulde ve merkezde buluşalım, gönülleri kırmayalım, hep beraber dün olduğu gibi yarın da haykıralım;

Kahrolsun İstibdat! Yaşasın Hürriyet, Adalet, Müsavat, Meşveret! En derin saygı ve sevgilerimle.....”