İlkokulun ikinci sınıfında çarpım cedveline başlanırmış, bu başlama yetmiş yıl öncesi, yaşımı bilmiyorum ama başladığımızı hatırlıyorum. Benim yeteneğimin edebiyat üzerine olduğu bilinmiyor , sırf benim için çarpım ögrenimi yine bana özel olarak ikiye katlanıp onaltı yaşıma ertelendi… Matematik hocam başıma dikilip, cebinden on lira çıkarıp önüme koydu, benden bir lira istedi ve alıp gözüme gözüme, artık; üç kere üçün kaç ettiğini bilirsin, dedi….cevabını düşünürken önümden arkasında çarpım cedveli olan kareli defteri alıp gitti. On kuruşluk defteri dokuz liraya sattım… ********************** ***************** ***************** Çarpımın kazancı katladığını anlayıp teneffüste cedveli ezberledim. . Bu sistemi uyguladım geç de olsa!!! Ama okula başladığımda kalemi sol elle değil sağ elle tutacaksın dediler, sol elım arkama bağlandı, öğretime evde devam edecektim kimse bana destek çıkmadı: Anladım ki, bundan böyle mücadelede yalnızlık söz konusu; Ben de gühah da olsa zaman ve zemine göre solumu da kullandım sağımı da. Ayvaz kadının o pis el dediği solla kötü işleri işledim, İyi işlere de sağı kullandım. Her iki elime de beceriler kazandırdım ama sağ ve sol ayakta hayıra da şere de her ikisini de koşturdum … Hele şu ramazan günü hatırladım, bahşiş toplayan davulcudan tokmağı alıp gümbürdeticem! Davulcu curu kabul etmedi bereketi kaçarmış. Ya çataktepedeki topu patlatma deneyimimde fark etmez denmesinden teselli buldum: Şimdiki çocuklar şükretsin böyle bir sendrom yaşatılmıyor. Ne davulcu Curu efeyi bilirler ne de ramazan topu gördüler. Yaaa, Curu efenin efeliği nedir? Hala merak ederim… Sağdan soldan sapmadan yaşlanıp cılık, culuk dönemine gelelim mi? Gelelim, Sağcılık paralılık, solculuk parasızlık ise üzerine kurulmuş oyunlar olduğunu anladığımda Dünya devlerinin de bu oyunda parmağını görüp geçmişime gülüp bir öpücük yolladım. Öyle, YA!… Soldakiler üçüncü , ortaya doğru ikinci sırayla… Sigara paylaşımı bile semtlere göre değişiyordu Babam Yenice kullandığından nerde olduğunu bilemedim. Yolsuz kalınca bir arkadaşın maddi varlığını paylaşmanın ideallere uymadığı tartışmaya açıldı. Her iki tarafta oynayanlara açıyarak bakıldı neticeyi boşverin. Cebi deliklerin de bitlediğini ve hala solcu kaldıklarını da boşverin. Kısaca her birey kendince bişiler üretti. Gezen köse köşe olurken,yerim soğumasın diyen yerinden oldu. Hep suçlamaları dinledim. Ses etmedi evi çok para eden , istimlaka evi, barkı giden öttü durdu! Ne ellerimde , ne de sağ veya sol ayağımda keramet göremedim. Kafasını çalıştırdı ilersini gördü dedikleri , bilmem nesi ile nolanı tanımlamam mümkün değil…….
Yorumlar