Geçtiğimiz günlerde, şehrimizin ve ülkemizin gururu TEI’nin sosyal medya hesabından hepimizi heyecanlandıran bir paylaşım yapıldı. "Göklerin sancaktarı AKSUNGUR 40 bin feet yükseklikten bizleri selamlıyor! Bu uçuşla millî motorumuz TEI-PD170 en yüksek irtifasına ulaştı" notuyla paylaşılan videoda, milli motorumuzun ulaştığı irtifa dikkat çekiciydi: 40 bin feet. Bu rakam, sadece teknik bir başarıyı değil, aynı zamanda TEI'nin Eskişehir'deki köklü varlığının, yani 40. yılının da sembolik bir selamıydı adeta. Bu vesileyle, Eskişehir için taşıdığı büyük önemi bir kez daha hatırlayarak, TEI'nin şehrimizdeki 40. yılını kutlamak istedim.

TEI'ninhikayesi, 1980'lerin ortalarına, Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltma ve kendi teknolojisini geliştirme vizyonunun filizlendiği yıllara dayanıyor. 1985 yılında, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın F-16 savaş uçakları alım projesi kapsamında, bu uçakların motorlarının Türkiye'de üretilmesi ve bakımının yapılması şartıyla atılan stratejik bir adımla kuruldu TEI. Dünyanın havacılık devlerinden General Electric (GE) ile %46 ortaklık temelinde kurulan bu yapı, kısa sürede sadece bir montaj tesisi olmanın çok ötesine geçti.

Bugün TEI, sahip olduğu üretim kabiliyeti ve ileri teknolojisiyle parmakla gösterilen bir kurum. Yüksek alaşımlı titanyum gibi kritik malzemeleri işleyebiliyor, dünyada sayılı firmanın tekelinde olan "Atalet Kaynağı" (InertiaWelding) gibi özel üretim tekniklerini başarıyla uyguluyor. Havacılık endüstrisinin geleceği olarak görülen eklemeli imalat (3D metal yazdırma) teknolojisiyle yüksek hassasiyetli parçalar üretiyor. Malzeme bilimleri alanındaki çalışmalarıyla da öne çıkan TEI, Türkiye'de ilk kez uçak motorlarında kullanılabilen süper alaşımlı paslanmaz çelik üretmeyi başararak, tedariki neredeyse imkansız olan kritik parçaların yerlileştirilmesini sağladı. Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımlarla savunma sanayiinde yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesine ve uygulanmasına öncülük eden TEI, ülkemizin teknolojik bağımsızlık yolculuğuna paha biçilmez katkılar sunuyor.

TEI'nin küresel havacılık pazarındaki yeri de yadsınamaz. Dünyanın en büyük uçak motoru üreticisi General Electric'in en büyük parça tedarikçilerinden biri konumunda. Bugün gökyüzünde süzülen binlerce Boeing 737 ve Airbus A320 tipi yolcu uçağının motorlarında, Eskişehir'de üretilen kritik parçalar bulunuyor. Daha da önemlisi, F-16 savaş uçaklarının motorlarının bazı hayati parçalarını üreten dünyadaki tek tedarikçi olma unvanını taşıyor. Milli savunma sanayimizin de en önemli aktörlerinden biri olan TEI'nin imzası; MİLGEM savaş gemilerimizin motor parçalarından çeşitli füze sistemlerinin motorlarına, milli genel maksat helikopterimiz Gökbey'in TS1400 motorundan, ANKA ve AKSUNGUR gibi İHA'larımıza güç veren ve 40.000 feet irtifayı aşan PD170 motoruna kadar onlarca milli projede yer alıyor. Tüm bu başarıların ötesindeki en büyük hedef ise şüphesiz Milli Muharip Uçağımızın (MMU) motorunu geliştirmek ve üretmek. TEI'nin PD170 ile başlayan ve TS1400 gibi milli işbirlikleriyle devam eden motor geliştirme yolculuğu, gelecekteki yerli motor teknolojilerinin temelini atmakta ve Türkiye'nin havacılık alanındaki tam bağımsızlığını perçinlemektedir.

TEI' Eskişehir'e değer katmaya devam edecek.

TEI'nin Eskişehir için anlamı, sadece ürettiği yüksek teknoloji ürünlerle veya ülke savunmasına yaptığı katkılarla sınırlı değil. Binlerce kişiye doğrudan istihdam sağlayan TEI, aynı zamanda Türkiye'nin dört bir yanından, hatta yurt dışından gelen nitelikli mühendisleri, teknisyenleri ve uzmanları şehrimize çekiyor ve onların burada kök salmasını sağlıyor. Bu durum, Eskişehir'in beşeri sermayesini zenginleştirirken, şehrin bilgi ve teknoloji üreten bir merkez olma kimliğini güçlendiriyor.

TEI, Eskişehir sanayisi için de bir lokomotif görevi görüyor. Kendi bünyesindeki üretimin yanı sıra, şehirdeki pek çok KOBİ'ye (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) iş vererek, onları havacılık gibi zorlu bir sektörün standartlarına taşıyor ve gelişmelerine olanak tanıyor. Bu sayede, Eskişehir'de yüksek teknoloji üretebilen, küresel standartlarda iş yapabilen bir yan sanayi ekosisteminin oluşmasında kritik bir rol oynuyor.

Görünen o ki, TEI'nin Eskişehir ekonomisine, sanayisine ve nitelikli insan gücüne olan katkısı önümüzdeki yıllarda katlanarak artacak. Yeni yatırım planlarıyla hem üretim kapasitesini hem de istihdamını artırmayı hedefliyor. Fabrika yerleşkesine komşu büyük bir arazinin satın alınması için bürokratik işlemlerin tamamlanmasını beklediklerini duyuyoruz. Umarız bu planlanan kapasite artırımı en kısa sürede hayata geçer ve TEI, Eskişehir'in ve Türkiye'nin gururu olmaya devam eder. Kim bilir, belki de bir gün Milli Muharip Uçağımız KAAN'ın motorları da dahil olmak üzere tamamı Eskişehir'deki bu topraklarda üretilir ve göklerdeki yerini alır.

TEI'nin 40. yılını bir kez daha kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.