Dünya iklim değişikliği nedeniyle son yıllarda adeta kabusu yaşıyor.

Koronavirüsü bile iklim değişikliğine bağlayanlar var.

Yani iklim değişikliği nedeniyle bu tür pandemilerin sürekli hale gelebileceği aktarılıyor.

Akdeniz havzasının kuraklıktan en fazla etkilenecek bölgelerden olduğunu uzamanlar dile getiriyor. Yani tehlikenin tam göbeğindeyiz.

TV’den izlediğimize göre İngiltere kuraklığın tam göbeğinde şu sıralar.

Türkiye ise; sağanak yağış altında. Yani dalgalı iklim içinde…

Yağışlar altında nasıl kuraklık olur demeyin…

Aşırı yağış nedeniyle toprak suyu ememiyor, su yüzeyden akıp gidiyor ve kuraklık karşımıza çıkıyor.

Hükümetin, belediyelerin, valiliğin ve özellikle bizlerin yapacağı çok şey var…

Öncelikle kuraklığa karşı bilgilendirici eğitimler yapılmalı. Tasarruf için sıkı ve katı tedbirler alınmalı. Damlama sulama ve yağmur suyu depolamak için yatırımlar yapılmalı.

Tamamen yenilenebilir enerjiye dönülmesi için şimdiden tedbirler ve çalışmalar yapılmalı.

İkinci aşama ise; olası sağanak yağmur ve fırtınalara karşı tedbirler alınması. Bu facialara karşı yeni yönetmelikler çıkartılarak yapılaşmaya yön verilmeli.

Artık derelere yapılacak konutlar ve bodrum katlarında yaşanan boğulmalar, çatıdan düşen parçalar ile ölümlerin önüne geçilecek tedbirler alınmalı.

Bugünlerde yaşananlar sadece ve sadece yaşanacak korku filminin fragmanları diyebiliriz. İlerde daha yüksek fırtınalar, sağanaklar çok sert kış ve aşırı sıcaklık ile karşı karşıya kalacağız.