Üç gün öncesi, sabah 9.41.

Telefonumun ekranında “544” ile başlayan bir numara tarafından aranıyorum. Kim, bilmiyorum? Açıyorum ve hattın diğer ucundaki kişi ile görüşmemiz başlıyor.

-Alo.

-Selma Güder ile mi görüşüyorum?

-Evet, benim.

-Hakan Eryılmaz ben. Turkcell Müşteri Hizmetlerinden arıyorum Selma Hanım. Telefon numaranız ….. size mi kayıtlı?

-Evet.

- 29 Mayıs tarihinde hattınıza iki kişi girmiş, 16 dakika Almanya ile görüşmüş ve 9.500tl ödeme bedeliniz görünüyor.

-Beyefendi, ne dediğinizi anlayamadım.

-Sesim mi kötü geliyor?

-Böyle bir görüşme yapmadım ve konuşmalarınızı da anlamıyorum Hakan Bey.

-Hiç merak etmeyin, biz o iki dolandırıcıyı tespit ettik. Sözümü bitirince, hemen 155’i tuşlayın, karşınıza çıkan komisere, size söylediklerimi iletin. O yardımcı olacak.

***

Değerli Okurlarım, o güne kadar başıma bu tarz bir durum gelmemişti. Haberlerden ve tanıdıklarımdan duyduğum bazı olaylar tabii ki vardı! Özellikle büyüklerimizin karşısına çıkan, kimisi üzüntü ile sonlanan vakalar…

Emniyet, İçişleri Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, bankalar, basın sürekli uyarsa da; profesörü, ev hanımı, doktoru, öğretmeni, gazetecisi, çiftçisi, genci-yaşlısı öyle bir inanıyoruz ki!

***

Telefon konuşmama kaldığım yerden devam edeyim. Kendisini Hakan Eryılmaz olarak tanıtan kişi hatta iken, 155’i tuşlamış mıyımdır?

Evet. Karşına kim çıktı bu defa Selma, derseniz. Valla, aynı ses! Arada kuş sesleri… Yoga dersinde sanır insan kendini ya da doğanın içinde. Bir de, telsiz cızırtısı geliyor ara ara.

Farklı bir kişi olarak söze başlayan adamdan gelen ilk cümle:

-Buyurun hanımefendi, konu neydi?

-Siz kimsiniz? (Adamdan cevap yok) Telefon hattımdan bilgim dışında arama yapıldığını Hakan Eryılmaz isimli kişi az önce iletti ve 155’i tuşlayın, anlatın durumu dedi.

-Anladım. Hiç merak etmeyin, gerekeni yapacağız.

-Siz anladınız da, ben anlamadım.  Adınız-soyadınız nedir, kimsiniz?(Üç-dört kez sorup, cevap alamayınca, adamın söylediklerine beynimi de kulaklarımı kapatmamın ardından)

Telefonumu kapattım.

***  

Ne yazık ki; bilgisayar, internet ve cep telefonu dolandırıcılığı iyice artmaya başladı. Ve birilerini kandırarak, kazanç sağlayan şahsiyetsiz insanların sayısı az değil!

İlgili kanun maddesine istinaden, bu durumlar nitelikli dolandırıcılık suçunu teşkil ediyor. Telefon ile bu yola başvuranların cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis.

AMAN HA!  Sizi polis, bankacı, hâkim, savcı gibi arayanlara kanmayın!

Polisle ilgili bir durumda emniyete, banka ile ilgili durumda bankaya, hâkim, savcı ve avukatlık durumlarında adliyeye başvuracağınızı söyleyin.

Lütfen uyanık olun, hele bu zamanda!

Görünen tuzaklardan daha kötüsü görünmeyen tuzaklardır.

Sağlıkla kalın.