5000 Yillik Kesif Gun Yuzune Cikti

Eskişehir, yıllardır kültürel dokusuyla, sanata verdiği değerle ve çağdaş şehir yapısıyla dikkat çeken bir şehir. Yerli turistlerin ilgisi her geçen yıl artıyor. Ancak bu ilginin sürdürülebilir bir katma değere dönüşebilmesi için bazı eksiklikleri görmezden gelmemek gerekiyor. Bunlardan biri, şehirde turistik alışveriş yapılabilecek mekanların sınırlı oluşu.

Eskişehir'e gelen bir ziyaretçinin aklına ilk olarak met helvası, çibörek, lületaşı ve balaban köfte geliyor. Bunların her biri elbette değerli. Ancak bu dört ürün dışında, akla hemen gelen, raflarda yer bulmuş ve sürekli satışta olan ürün sayısı oldukça az. Oysa bu şehir, sadece merkezinden ibaret değil. Sivrihisar’ın baklavası, İnönü’nün manda yoğurdu ve kaymağı, Günyüzü’nün kavunu gibi birçok özgün ve kaliteli ürün, henüz kent ekonomisine ve turizmine yeterince entegre edilebilmiş değil.

Eskişehir'in turistik ürün yelpazesinde tarihsel bir öğe daha var

Geçtiğimiz günlerde Küllüoba kazılarında bulunan 5000 yıllık ekmek kalıntısının kamuoyuyla paylaşılmasıyla bu konuda sevindirici bir adım atıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, geçmişte yapılan bir keşfe sahip çıkarak bu ekmeğin benzerini üretip halk marketlerde satışa sundu. Artık Eskişehir'in turistik ürün yelpazesinde tarihsel bir öğe daha var. Bu önemli girişimi nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ve ekibini kutlamak gerekir. Kent kültürünü yaşatma ve ekonomik değere dönüştürme konusundaki bu duyarlılık, örnek alınması gereken bir yaklaşım.

Ancak bu tekil adımlar yeterli değil. Eskişehir’in ilçeleri ve köylerinde öne çıkarılabilecek çok sayıda ürün bulunuyor. Bunun için şehirde yöresel ürünlerin düzenli olarak tanıtıldığı ve satıldığı büyük ölçekli, kalıcı bir pazar alanına ihtiyaç var. Belki de haftanın belli günleri değil, yıl boyunca açık kalacak, hem yerli üreticinin emeğini değerli kılacak hem de kente gelen turistlerin alışveriş ihtiyacını karşılayacak bir merkez kurulmalı.

Böyle bir oluşum, sadece Eskişehir ekonomisine değil; kültürel tanıtımına, yerel üreticinin desteklenmesine ve kırsal kalkınmaya da katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda, turizm sezonunda şehri ziyaret eden binlerce kişinin hatıra olarak satın alabileceği ürün çeşitliliğini de artıracaktır.

Unutmamalıyız ki; şehirleri sadece müzeler, parklar, mimariler değil; el yapımı sabunları, özel reçelleri, tarihi ekmekleri ve özgün tatlarıyla yaşatılan sokakları da unutulmaz kılar. Eskişehir'in turizm vizyonuna yakışır bir yöresel ürün pazarı kurulması, artık bir ihtiyaçtan öte zorunluluktur.