Ülkemizde çevre bilinci son 15-20 yıldır gelişmeye başladı.

Toprağı kirlettik, havayı, nehirleri, denizleri kirlettik ondan sonra aklımız başımıza geldi.

Şimdilerde çevre diyoruz da başka bir şey demiyoruz.

Ama buna rağmen gerek şehir içlerinde, gerek şehir dışlarındaki yeşillikleri yine de harap ediyoruz.

Ormanları mahvediyoruz örneğin.

Piknik yapmak için gittiğimizde, kent içerisindeki parklarda çöpleri bırakıyor, hatta tahrip ediyoruz.

Ancak yine de umudumuzu kaybetmek istemiyoruz.

Çevre bakanlığı bu konuda çalışmalar yapıyor.

Her şeyden önemlisi de kamu kuruluşlarının yanı sıra, özel sektör bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor.

Çocuklara, gençlere yönelik eğitimler düzenliyor ve çevre bilincinin gelişmesine yardımcı oluyor.

Daha birkaç yıl öncesine kadar özellikle semt pazarlarında ve marketlerde verilen naylon poşetlerin yerini doğada daha çabuk çözülebilen poşetler almaya başladı.

Ayrıca büyük marketlerde bez torbalar satılıyor.

Aslında vatandaş bu torbaların satılmasını değil, ücretsiz verilmesini istiyor.

Çünkü bu torbalar çevre açısından çok daha iyi.

Bir de gençlerin eğitilmesine yönelik çalışmalar alabildiğine artıyor.

Örneğin Starpet adlı bir akaryakıt kuruluşu, sosyal sorumluluk projesi Verimli Tüketim Hareketi’nin çocuklara yönelik eğitimlerden oluşan bölümünde yeni döneme, Eskişehir ile devam etti. Proje kapsamında, Eskişehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı 80. Yıl Halis Toprak Çocuk Yuvası ile Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi’nde koruma ve bakım hizmetinden faydalanan 90 çocuğa çevre konulu özel bir eğitim verildi. Starpet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Okalin, eğitimlerin önümüzdeki dönemde farklı illerde devam edeceğini söylüyor.

Akaryakıt sektörünün yüzde yüz yerli markası Starpet, doğal kaynakların daha verimli tüketilmesine yönelik toplumsal bilinç oluşturmayı hedefleyen VTH kapsamında, gönüllüleri aracılığıyla, verdiği bu eğitimleri oldukça önemsiyor.

“Ağaç yaşken eğilir” sözünde olduğu gibi, bugünün bilinçli çocuklarının yarının bilinçli yetişkinleri olacaklarına inanılıyor. Bu çerçevede, ülkenin farklı bölgelerindeki çocuk yuvalarını ziyaret ederek, yaşları 7 ile 12 arasında değişen çocuklara, kendileri için özel oluşturulmuş içeriğe sahip eğitimler veriliyor. Doğadaki canlıların birbirleriyle olan ilişkilerinden çevre sorunlarına, doğayı korumak için yapılabileceklerden geri dönüşüme kadar birçok konu başlığını içeren eğitimler ülkenin çeşitli yörelerinde devam edecek.

Bu tür eğitimler sadece bu firmayla sınırlı değil elbet.

Özellikle belediyelere bu konuda önemli görev düşüyor.

Gerçi belediyeler de bu konuda üzerlerine düşen görevleri önemli ölçüde yerine getiriyorlar.

Öyle ya da böyle çevreye duyarlı, çevre bilinci gelişmiş bir nesil geliyor.