Partilerin belediye başkan adaylarının açıklanmasından sonra belediye meclis üye adaylarının listeleri de açıklandı.

İlk izlenim, CHP ve MHP’de sessiz gibi görünse de tepkiler var.

AK Parti’de böyle tepkiler genelde kamuoyuna ve gazetelere pek yansımıyor.

Neyse efendim, CHP belediye meclis üye adaylarına baktığımda beni şaşırtacak hiç bir şey göremedim. Düşündüğüm gibi oldu. Bunu isimler üzerinden söylemiyorum.

Partinin önerdiği isimler ile, CHP’de çalışmış, emek vermiş ve belediye meclis üyeliğine aday olmuş kişilerden kaç tanesinin girebileceği anlamında.

İki CHP’li partisinin belediye meclis üye aday listesini değerlendiriyor.

Kendi aralarında konuşuyorlar.

“Listenin üst sıralara baktığımızda birkaç kişinin dışında CHP’li göremedim.”

“Nasıl göreceğiz ki? Sarar’ın yeğeni, ünlü bir toptancının kardeşi, torbadan çıkan bir milletvekilinin eşi, bir eski DYP, bir eski ANAP’lı, bir eski DP’li, bir eski MHP’li,…”

“Örneğin; geçen yıl kışın soğuk ve yağışlı havalarında Eskişehir’in en ücra köylerine giden CHP’li kadınlar vardı. Hani basında övülen hatta genel merkez tarafından teşekkür edilen CHP’li kadınları hatırlıyor musun? 3-4 tanesi başvuruda bulunulmuş, ama listelerde yoklar.”

“Kimler yok ki; bu partiye emeğini, zamanını, parasını harcayan, partinin verdiği her göreve koşan CHP’liler.”

“Ama aralarında emek veren kişilerde var. Hem de bir iki ilk sıralarda diğerleri de orta sıralarda da olsa seçilebilecek yerlere konulmuş birkaç kişi var…”

“Ayıp olmasın diye koymuştur… Bunu koyarken de tepkileri biraz olsun dindirebilirler diye koymuştur.”

“Peki seçimde ne yapacağız?”

“Listeye baktığımda CHP’nin listesi gibi görünmüyor”

“O zaman,…”

“Valla bende, yani partime, bu partiye emek vermiş insanlara gösterdiğim saygı nedeniyle ayıp olmasın diye CHP’ye oy vermeyeceğim.”

        ***                 ***

Geçtiğimiz günlerde CHP’li kadınlar Sümer Mahallesi’nde seçim çalışmaları yapıyorlar. Kapı kapı geziyorlar. Meclis üyesi listesinde bulunan eski milletvekilinin eşi, bu çalışmaya yönelik sözleri hem şaşırtmış hem de kızdırmış.

Demiş ki;

“Ben böyle kapı kapı dolaşmasına karşıyım. Kazım Kurt’un yanında gezelim, O’nun çalışmalarına katılalım.”

Ne diyelim ki?

Ayıp olmasın ama ne liste değil mi?