Benim köyüm dünyanın en güzel yerlerinden biridir, Bozüyük’e bağlı Bursa’ya doğru giderken sola saparak yaklaşık 10 kilometre içerde Orman içinde bir köy. Erikli…

Yolda giderken neredeyse her kilometre de bir çeşmeye rastlarsınız.

Her çeşmenin kendisine has bir suyu ve tadı ve hikâyesi vardır. Kimisinin kitabesinde “Falancanın Hayratıdır, ruhuna Fatiha” yazılarını görürsünüz. Bazılarında kitabe olsa bile silinmiş, kopmuş, yıpranmış, eski yazı olduğu için okunamayan çeşmeler görürsünüz yapanı yaptıranı meçhul.

Bizim dedelerimiz de bu hayrat çeşmelerinden yaptırmış, çeşme aktıkça bu dua kapısından faydalanmak murat etmişler.

Tek amaçları öldükten sonra bile o çeşmelerden faydalanan başta insanlar olmak üzere sessiz kullardan da dualar almak ve amel defterlerini kapattırmamak.

Düşünsenize sizin yaptırdığınız bir çeşme aktığı sürece sevap defteri açık. Siz ölseniz bile sizin yerinize hayırla çalışıyor ve size ahiret bonusu kazandırıyor. Tabii bu hayratlar sizin zenginliğinizin de göstergesi, en başta gönül zenginliği…

Tabii günümüzde bu hayratlar da biraz değişime uğradı sanırım.

Çeşmeler geçerliliğini koruyor elbette.

Ama insanlar, insan yetiştiren insanlar, en azından kendisine benzer veya kendinden daha donanımlı, hayır yolunda yetişen insanlar…

Bence günümüzün en önemli hayratı bu olsa gerek. Düşünsenize yıllar sonra, yüz yıllar geçse bile sizin adınızı hayırla yad edecek, sizin açtığınız yolda ilerleyecek, sizin tuğlanızın üstüne bir tuğla dikecek hayırlı insanlar ve o insanların da yetiştirdiği yine onları geçecek donanımla yetişecek hayırlı insanlar ve bu böyle devam edip gidecek. Ta ki kıyamete kadar…

Günümüzün çeşmeleri derken kastım, bedenen, ilmen, en önemlisi ahlaken faydalı nesiller yetişmesi için gayret etmekten bahsediyorum.

Bedenen kuvvetli insanlar yetiştirmek toplum sağlığı hususunda, gelecek nesillere sağlıklı genler aşılamak noktasında çok önemli görüyorum. Bunların başında spor kulüplerini sayabiliriz. Malum kronik hastalıklar aldı başını gidiyor, spor yapan bir insan bu hastalıklara genlerinde olsa bile daha geç yakalanıyor. Böyle olunca da ülke ekonomisi, devlet daha olumlu yönde etkileniyor. Birbirine bağlı iç içe geçmiş sinerji gibi öyle değil mi?

İlmen yetenekli gençleri desteklemekte ülkenin kalkınması için çok önemli. Başta dışa bağımlılık olmak üzere aynı yukarıda bahsettiğim gibi domino etkisi ile en alttan, en üste etkisi tartışılmaz.

Ama en önemlisi ahlaken faydalı nesiller.

Sporcu Avrupa, Dünya ya da Olimpiyat Şampiyonu olabilir ama ahlak o sporcuyu efsane yapar. İlmen çok yetenekli bir doktor olabilirsiniz ama ahlak yoksunu iseniz yeteneğinizle insanların iyiliğine değil felaketine sebep olabilirsiniz. Hatırlayın Atom bombasını yapanlar doktordu. İşte bu sebepten ahlak en önemli düsturumuz olmalı. Sporcu, Bilim Adamı her ne ise işte Ahlak ve Maneviyatla donanmalı. Vesselam…