Yazacak o kadar çok konu var ki, hangisinden başlayayım bilemedim.

Her geçen gün fakirleşen Ülkemden mi bahsedeyim? Sokaklarda kol gezen ahlaksızlıklardan mı? Kaybolmaya yüz tutmuş insanlığımızdan mı?

Hani bir söz vardır ya Rumi’ye atfedilir “nice insanlar gördüm üstünde elbise yoktu, nice elbiseler gördüm içinde insan yoktu”

Başkasının gölgesinde serinlenen insanlar gördü bu gözler, gölge gidince, ağaç yıkılınca, duvar çökünce, dağ yıkılınca, güneşin kavurduğu, eriyip kaybolup giden.

Genel Müdürünün, Başkanının, Liderinin ya da dayandığı ölümlünün gitmesi ile ortada kalan. Sonrasında esamisi bile okunmayan.

Demem o ki; Ne varsa insanda meziyet olarak, vereni bilmeli esas veren kim? iki elinle çabalamalı düşse bile, düşürseler bile iki elinle yeniden kalkmaya çabalamalı, kazmaya başlayınca yine hazineler avucunda o insanın.

Bir de hak edene hak ettiğini vermek, hak ettiği makam, mevkii neyse ona ulaştırmak iktidar sahipleri için taltif değil, bilakis adalettir. Ama günümüzde yapılanı söyleyeyim “sen neydin, bak ben seni şuralara, buralara getirdim” anlayışı hâkim ve bununla bir yere varamayız. Sanki o adam ağaç kavuğundan çıkmış gibi muamele yapamazsınız. Eğer bir adam bir şeyleri başarmışsa, arkasında anneSİ, babası, öğretmenleri, dostları hülasa bir sürü destekçisi vardır. Ve o adama verilen taltif değil, bilakis adalettir.

Malum sosyal medya denilen arenayı kullanmayan çok az sanırım. O mecrada herkes bir şeyler paylaşıyor. Kimi gezdiği yerleri, kimi yediğini, kimi yaptıklarını paylaşmakta, kimi de başkalarının paylaşımlarını paylaşıyor.

Benim eleştirim kendisinin paylaşacağı elle tutulur bir argümanı olmayan insanların sırf başkalarına şirin görünmek için onların paylaşımlarını onları etiketleyerek “bak senin yanındayım” mesajı vermelerine. Bunları da yalakalıktan başka bir meziyetleri olmayan, hiçbir şey başaramayan, asalaklar olarak nitelendiriyorum. Ama, fakat, lakin, tabii bunlara prim veren idarecilere ne demeli? Esas onlar bu işin müsebbibi.

Zaten bu kişilerin ürettikleri ele avuca gelir bir şey olmadığından utanmadan, arlanmadan ya yediklerini, içtiklerini ya da yalakalık yaparak (sponsorluğunu o mesajlarını paylaştıkları kişilerin yaptığı) çıktıkları gezileri paylaşırlar. En büyük meziyetleri “Kraldan çok kralcılıktır”. Vesselam…