“ ‘Gününüz’ kutlu olsun”

Hadi ya, günümüz mü varmış…

Yani ‘günü’nden bile haberi olmayanın, bırak sendikayı, sendikanın bile ismini bilmeyenin, yıllardır hizmet veren örgütlerine bile üye olmayanın ‘günü’ olmaz…

Meslek etiğini,  5NK’yı bilmeyen, demokrasiyi, barışı, emeğin ne olduğunu kavramayanın ‘günü’ olmaz.

Olsa olsa; bunlara ‘günlerini gösterirler..’

Sürüler halinde koşmanın ‘haberci’ olduklarını sananların ‘günü’ olmaz.

Sinemadan, tiyatrodan, müzikten, sporun her dalından ‘ bi haber’ olanın ‘günü’ olmaz..

Gazetesini okumayanın  kitap okuması mümkün mü? O zaman bunların da ‘günü’ olmaz…

Asgari ücretle çalışmanın ‘yeterli’ olduğunu düşünen,  sigortasız, asgari ücretinin yarısına çalışmasına rağmen sesini çıkaramayanın ‘günü’ olmaz.

Olsa olsa, yaşadıkları ‘gösterdikleri gün’dür…

Zaten onlara hep ‘günlerini gösterirler’,  hak etmişlerdir.

İşçinin, emekçinin, emeklinin, esnafın, çiftçinin haklarını aradıkları dönemde bunlardan ‘bi haber’ olanlar kendilerinin de ‘basın emekçisi’ olduğundan da ‘bi haberdir’..

Bunların da ‘günü’ olamaz.

Kalemlerini, patron, iktidar ve kendi çıkarları için kullananların da ‘günü’ olmaz. Yaşadıkları, patronların  veya iktidarların ‘gösterdikleri gün’dür. O gün; bu tip olanların kullanılıp atılan bir mendil gibi atıldığı ‘gün’dür.

Halktan, emekten, demokrasiden, insan haklarından, sendikadan, örgütlenmeden, insanca yaşamdan yana ‘taraf’ olmayanların ‘günü’ olamaz.

Üzerlerindeki  ‘sıfat’la kendilerini ‘önemli bir kişi’ olarak görmeleri; onlara ‘gününü göstermesi’ne engel değildir.

Hani bir söz vardır; kimisi bu sözün Ziya Paşa’nın  kimileri de bir halk deyimi diye söylerler.

“Eşeğe altın semer koysan da eşek yine eşektir”

Hakkını  aramayana, emek mücadelesinin içinde olmayana ‘gününü gösterir’ler, ama kutlanacak ‘gün’ün olmaz.

Velhasıl; gününü göstermeler;  sigortasız veya tam sigorta yatırılmadan çalışmaya zorlanmak, asgari ücret veya altında çalıştırılmak, mesai saatinin iki katı çalışmana rağmen ‘mesai parası’nı alamamak, sosyal haklardan mahrum kalmak, çalışma hayatının patronunun iki dudağı arasında olmak  yani güvencesiz çalışmak,  işten çıkarılmak gibi olaylarla yaşarsın.

Şimdi düşünün, düşünürken aynaya bakın;

‘Gününü’ mü kutluyorsun, yoksa ‘ gününü mü gösteriyorlar’?