Gün geçmiyor ki karşımıza bir “Danışmanlık Şirketi” ilanı çıkmasın. Hasar Danışmanlık! Tazminat hakkınız olabilir ve benzeri…

Böyle bir Danışmanlık almadan iki kez düşünün…

Avukatlık Kanunu’nda “Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek” yalnız baroda kayıtlı avukatların yapabileceği işler olarak tanımlanmıştır.

Her türlü uyuşmazlıkta hukuki danışmanlık almak, dava açmak, kurumlarda ve sigorta şirketinde alacak takibi yapmak için yalnızca baroya kayıtlı avukatlar ile çalışmalıyız…

Neden mi?

- Konu ile ilgili kapsamlı bilgi sahibi olan avukattır, arzuhalci ya da danışmanlık şirketi yetkilisi değil.

-Sorumluluk sahibi olan avukattır. Sorumluluğu kanunla düzenlenmiştir.

- Güvenilir olan avukattır. Zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olanlar avukatlık yapamazlar.

-Avukatın sır saklama yükümlülüğü vardır. Avukatların, avukatlık görevi dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.

-Üstlendiği işi kanun ile öngörüldüğü gibi titizce takip edecek olan avukattır.

-İkameti belli olan, herhangi bir sıkıntıda kolayca ulaşabileceğiniz avukattır.

-Hakkınızı sizi zarara uğratmadan, eksiksiz tahsil ve teslim edecek, avukattır...

Avukat olmadığı halde avukatlık yetkilerini kullananlar hakkında kanunda hapis cezası öngörülmüştür. Danışmanlık ve benzeri isimler altında iş takibi yapılmasına göz yummanın hem kamuya, hem de avukatlara uzun vadede ciddi zararları vardır. Baroların sıkı takibi ile bu zararlar önlenebilir.