ANAP’ta yöneticilik yaptın, AKP’de görev aldı. ODunpazarı Belediye Meclisi’nde konuşmalar yaptın, başkan yardımcısı oldun ama bugüne kadar böyle ‘şöhret’ olmamıştın.

Sanal dünyada, CHP ile bir şeyler yazdın, ismini duymayan kalmadı. Herhalde AKP içinde senin ismini bilmeyenler bile öğrendiler. Bu paylaşım gazetelerde yeralır, yorumlar yapılır bu kez de Eskişehirlilerde de öğrenirler.

Yani şöhret oldun okul arkadaşım İlhami…

İlhami Atik ile Eskişehir Ticaret Lisesi’nde sınıf arkadaşlığı yaptık tabi eşiyle de…

O yıllardan beri tanırım İlhami’yi…

O yıllarda yani lise dönemlerinde sessizdin. Siyasi konuşmalara katılmazdın.

Biz ‘solcu’yduk, solculuğa da devam ediyoruz.

Senin sağcı olduğunu biliyorduk ama hangi partiye sıcak baktığını bilemiyorduk.

O günlerde okullarda sık sık ‘arama-tarama’ yapılırdı.

Müdür yardımcıları, nöbetçi öğretmen birden ders sırasında sınıfa girerler üzerimizi ve çantalarımızı ararlardı.

Sigara, çakmak en çok yakalanan suç unsurlarıydı.

Sonra da bizim üzerimizde sol içerikli bildiriler, broşürler çıkardı.

O günlerde öğrendik İlhami’nin ilgi gördüğü partiyi..

Üzerinden Alparslan Türkeş’in fotoğrafı ve partisi ile ilgili broşürü çıkmıştı.

Yıllar geçti, İlhami bu kez siyasi yaşamın ANAP’ta aktif olarak başladı.

AKP ve meclis üyeliği çalışmaları nedeniyle sık sık bir araya geldik.

Yılda bir kez Ticaret Lisesi’nde ‘bizim sınıf’ bir araya geliriz. İlhami Atik’te fırsat bulursa katılır.

Yıllar öncesinden başlayın okul arkadaşlığı devam ediyor.

İlhami Atak face sayfasında ne demişti.

 Eskişehir Birlik Vakfı önünde CHP’liler davul zurna halay çekiyor.”

Daha sonra;

““CHP bugünkü programı: Saat 11 Adliye’de mazbata töreni. Saat 12 Odunpazarı Belediyesi’nde devir teslim töreni. Sat 14’te Tepebaşı, 15’de Büyükşehir Belediyesi ve saat 17’de de üç dönemdir yaptıkları katkılardan dolayı Birlik Vakfı’na teşekkür ziyaretinde bulunulacaktır. Tüm halkımız davetlidir.”

İşte bu tümceler sonrası İlhami Atik’e yönelik yoğun eleştiriler başladı.

Atik’in Birlik Vakfı’na yönelik ‘göndermeler’de çok kızdırmış bazılarını…

Neredeyse İlhami’yi AKP’ye ihanetle suçlama sınırına kadar getirmişler.

AKP’nin Odunpazarı Belediye seçimlerini kaybetmesini neredeyse İlhami’ye yükleyecekler. Fazla sürmez Büyükşehir Belediyesi’nin, Tepebaşı Belediye seçimlerinin kaybedişini de Atik’e yükleyebilirler.

İlhami Atik’in tümcelerinin altına yazımın yazdığı dakikalarda 60’ya yakın yorum ve eleştiriler vardı.

İçlerini dökmüşler.

Aslında içlerini dökme yerine AKP’nin, hükümetin yaptıkları yanlışlıkları ortaya koyup özeleştirilerde bulunup, bundan sonraki seçimleri nasıl kazanırız düşüncelerini ortaya koysalarda, tartışsalardı  memleket ve şehrin hayrına olurdu.

Bizde bu ‘mükemmel düşüncelerinden’ yararlanırdık.

Aslında, sistem partilerinde ve bu partilere oy verenlerinde ‘düşünce’ tartışması pek olmaz. Kazanıldığı zaman ‘ben kazandım’ mantığı öne çıkar, kaybedildiği zamanda ‘karşısındakini, eleştireni, yönetimine karşı olanları’ suçlayıverirler.

Bizim  60-70 yıl öncesi söylediklerimiz, savunduklarımız ve düşüncelerimiz tek tek doğru olarak ‘tokat’ gibi gerçekleşirken; sistem partilerinin ‘kayıkçı kavgaları’na devam etmelerini gülerek seyretmeye devam ediyoruz.

Söylediklerimizi ciddi ciddi düşünmeye kalkarsanız valla ‘kısa devre’ olabilir, iletişimde elektrikler kesilebilir…