Lületaşı, Atatürk’ün Eskişehir’e gelişlerinde dediği gibi “Tabiat ananın sadece Eskişehir’e bahsettiği” yerin derinliklerinden çıkarılan, işlenebilir, kar yumağı gibi beyaz, hafif, dünyanın en ender taşlarından biridir. Eskişehir’de sanatçılar onu yontarak değerine değer katarak sanat eserine dönüştürürler. Mehmet Başsav’da bu sanatçılardan biridir. Hatta önde gelen ustalarındandır. Onu daha çok portre işlediğini ve kompozisyonlu denilen konulu küçük heykel çalışmalarıyla tanıyoruz.
Lületaşı 300 yıldır Eskişehir’den taşınarak Viyana’da sanatçılar tarafından işlenmiş ve ilk işler orada geliştirilmiş. Buna karşın 150 yıldır da Eskişehir’de sanatçılar işlemektedirler. Bu iki yerde kendilerine göre üslup gelişmiş. Viyana’da Avcı, dini konular, kadın başı gibi sıgara ağızlık ve pipoların üzerine konulu heykel tarzı eserler yapılırken Eskişehir’de ise pipo olarak Sultan Başı denilen başı sarıklı Osmanlı portreleri, Kartal Pencesi, Kadın Başı, Kadın Eli gibi eserler yapılmış.
Mehmet Başsav 1944 yılında Eskişehir’de doğmuş, 1962 yılında, 18 yaşında Viyana ekolü tarzında çalışan Hüseyin Yanık’ın yanında başlamış daha sonra dünya ünlülerinin portreleriyle ünlemiş Artist lakaplı İsmail Özer’in yanında çalışmış. Birinden kompozisyonlu heykelciliği, birinden de portreciliği öğrenmiş. Yeteneği ile iki ustadan öğrendikleri 1966 yılında heykeltıraş Gültekin Çağlar’ın heykel kursundaki portre çalışmalarıyla birleşerek Mehmet Başsav gibi önemli büyük bir lületaşı sanatçısı olmuş.
Mehmet Başsav A.B.D.’nin ve Süleyman Demirel’den Recep Talip Erdoğan’a kadar bizim devlet adamlarımıza kadar bir çok devlet adamlarının, kralların, ünlü sanatçıların,Yunus Emre’den Shakespeare’ye hatta Hemoros gibi çağlar öncesinden kişilerin portrelerini yapmıştır. Atölyesine girdiğinizde kendinizi bir portre müzesine girmiş olarak görürsünüz. Bir tarafta Osmanlı Padişahlarının, bir tarafta da Atatürk ve Kurtuluş savaşımızın kahramanlarının portreleri sergilenmektedir. Kendisini de elinde kumpas gibi ölçü aletleri ve önünde üç dört yönden fotoğrafı çekilmiş fotoğrafla birinin portresini yaparken görürdünüz. Konuşmalarında hep yeni sanatçılar yetiştiremediklerinde ve lületaşını daha iyi tanıtamadıklarından ve değerinin karşılığını alamadıklarından ve bir de yakışır bir müzesinin oluşturulmadığından yakındığını görür, dinlerdik.
Mehmet Başsav 24 Mayıs günü 81 yaşında vefat etti.
Mehmet Başsav, UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazineleri”nde seçilmiş lületaşımızın sanatçısı idi…