Daha önce bir yazımda Salih Zekiyi tanıyor musunuz? diye sormuştum.

WhatsApp Image 2022-02-22 at 12.29.05

Daha önce bir yazımda Salih Zekiyi tanıyor musunuz? diye sormuştum.

Sonrasında, önünden hergün geçtiğimiz Anadolu Lisesi’ne adı verilen müstesna şahsiyeti size  tanıtmıştım.

Günlük hayatın hızlı akışı içerisinde  yaşadığımız şehirde, hiç farkına varmadan önünden, üzerinden, içinden geçtiğimiz yerlerin mutlaka resmiyette bir ismi var.

Bu isimler şehrimizin tarihini en sarih şekilde sunan ve şehrimizin mihenk taşı olan şahsiyetler oluyor genelde.

Her zaman ilgi alanımı cezbeden şehrimizin tarihi, dünü ve bugününe köprü olabilecek bilgileri her daim öğrenmekten ve bu bilgileri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

WhatsApp Image 2022-02-22 at 12.29.04

Gelelim konunun özüne.

11 yıllık üniversite çalışma hayatımda sürekli geçtiğim bir yol var.

Büyükdere Mahallesi sınırları içinde olan  Mehmet Osman sokak.

Bir çoğumuzun da  gelip geçtiği resmiyette sokak ama upuzun bir cadde burası.

Çarşıdan geliş yönünde Göztepe tramvay durağının yanından sağa dönüp, Osmangazi üniversitesinin karşısında, Nasrettin Hoca camiinin köşesine kadar olan uzun cadde.

 Peki bu caddeye adı verilen kişi kim ve şehrimize hizmeti ne idi?

Uzun süredir zihnimi meşgul eden bu düşünceyi merak gereği sorduklarımdan bilmiyorum  cevabını aldığımdan soruyu rafa kaldırmıştım.

Şimdi zamanıdır dedim.

Serbest zamanları bol bol yaşadığım bu günlerde, hem dostları ziyaret etmek, bölgeyi yürüyerek görmek sebebiyle gezip, araştırmak, yerinde öğrenmek istedim.

Öncesinde çok sağolsun  Dr Cengiz Elburus Bey’le bölge hakkında telefonla epey uzun bir sohbetimiz oldu, kendisinden yol gösteren, epey faydalı ön bilgiler aldım.

Şimdi başlangıç olarak hemen sizlere ileteyim ve merakınızı gidereyim.

Önce Mehmet Osman’ın kim olduğundan başlıyayım.

Aslen Keskin köyünden olup Odunpazarı yerlilerinden Mehmet Osman Dinç şimdi Göztepe tramvay durağının karşı köşesinde zincir marketin ve apartmanların olduğu ada da oldukça geniş bir alana yayılan besi ve sütçülük yanısıra tarım yapılan çiftliğin sahibidir.

Yani şimdi sıra sıra apartmanlar, siteler, Dedeman oteli, Uğur Mumcu Parkı, Oedaş Genel Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün olduğu bölgenin tamamına yakını rençber ve besici rahmetli Mehmet Osman Dinç Bey’e aitmiş.

Sonrasında imar planları uygulaması ve şehirleşme başlangıcında yiğit namıyla anılır misali bölgenin sahibinin adı, oluşan sokağa verilmiş.

Halen hayatta olan ve Allah uzun ömürler nasip etsin üç erkek iki kız evladı olan Rahmetli Mehmet Osman Dinç adıyla, namıyla topraklarının üzerinde yaşıyor.

Meraklandığımız kısmı bir anlamda giderdik.

Vesileyle geldiğimiz bölgede gezmeyi ve sohbetleri devam ettirdim.

Çok kıymetli dostlarla hasbihale başlayınca öğrendiklerimiz hafızaya ve yazıya eklendikce eklendi.

Başlangıç sebebiyle, Eskişehir futbol  ve Demiryolu camiasının efsanesi, şimdiler de ise kendini Türk Çocuklarının eğitimine vakfeden Şevket Karabiber Hocama saygılarımı sunuyorum.

Sonrası için bir yazıda kendisiyle çok konu olduğunu gayet anlamlı hatıralar ve içinde onca detayın olduğunu biliyorum. Bir buluşma ayarlayıp sohbet sözünü almanın mutluluğundayım, bunu da size aktarayım.

Şevket Bey, vesilesiyle ulaştığım Rahmetli Mehmet Osman Dinç’in damadı İsmail Güngörmez bizim Yukarı mahallenin  Terziler sülalesine mensup ve tam bir Odunbazarlı.

İsmail Güngörmez amcayla hoş sohbetimize  Çağlan köyünden Reşadiye’nin eski esnaflarından Mustafa Arıkuşun da katılmasıyla muhabbet ve konular iyice bölgeye odaklandı ve detaylandı.

Pek çok bilmediğimizi ya da bilip unuttuklarımızı tekrarlayıp, öğrenme, pekiştirme şansım oldu.

Şimdi bunları sıralıyorum sizlere.

Büyükdere Mahallemiz pek çok can dostumuzun, kardeşimizin ikamet yeri,.

Mahalle kurulmadan önce şu anda  Cemevi ve Dr Sadık Ahmet Caddesi’nin olduğu alanın kocaman bir dere yatağı olduğunu öncelikle öğrendik.

Bir yanı Bademlik denilen Yıldıztepe sırtları, karşı tarafı Meşelik denilen kırsal, kel bir alan aşağısı ise Mehmet Osman Çiftliği ve sebze bahçeleri olan suboyuymuş.

Bunun yanında 1980 li yıllarda bizzat gördüğüm Eskişehir’e nazır en güzel noktalardan olan Yıldıztepe Mahallesinin o güzelim bahçeli  Göçmenevlerini konuşarak devam ettik.

Çok net hatırladığım Rodos sokak sonunda olan Tekel, Baruthane ve Askeri depoları sorduğumda da orada daha neler olduğunu öğrenmenin şaşkınlığını yaşadım.

1950  yıllarda bahsettiğim noktanın Eskişehirlilerin özellikle yaz ayları ve gecelerinde gelip keyifle zaman geçirdikleri  bir anlamda da rüzgarı yaşayıp, mehtabı seyredip çaylarını yudumladıkları bir gazino olduğunu öğrendik.

Şimdilerin apartman işgaline uğrayan bölge aslında şehrimizin geçmişinde son derece güzel ve hareketli bir sosyal yaşam alanıymış meğerse…

O zamanların inceliğiyle güzel elbiseler giyilir, dostlar toplanır ve buraya keyifle vakit geçirmek için gelinirmiş.

Sosyal yaşamın önemi ve o dönemlerin naif dokusuna,  imrenerek özlem duygusu içinde olmamak mümkünmüdür? diyorum.

Tüm bu duygu yoğunluğunda bugünün, güncel apartman işgaline uğramış Yıldıztepe sokaklarını gezerken son derece ilginç olan bir olayı belgeledik.

Daima söylerim böyle işler zaten bana mutlaka denk gelir.

Bu ilginçliği şu sözüme bağlamak istiyorum.

“Hiçbir özelleştirmeden  halk yarar sağlamaz”

Kamudayken hizmet önceliği insanımız olan Telekomun şaşırdığım bir tesis uygulamasıyla karşılaştım.

Özel sektör kuruluşu durumda olan ve reklamlarında süpersonik hızlı altyapısından bahseden, özelleştirmeyle bence itibar erozyonuna uğrayan Telekom’un badem ağacına monte edip, Yıldıztepe Öznurlar sokağa verdiği telefon ve internet hattına gerçekten güldüm.

‘’Süper hızlı internet her şartta ulaştırılır’’ diye ürettiğim bir slogan hemen aklıma geliverdi.

İnşallah bu yazıyı bir muhatap okur, bu komik görüntüyü görüp, teknik şart ne gerektiriyorsa onu yaptırır.

Tam bu noktada Badem ağacı demişken;

Yine bölgenin büyük kısmının bir zamanlar Badem ağaçlarıyla kaplı olduğu ve şimdilerde ise tek tük görülen ve yalnızca Bademlik Sokakta ismi kalan badem ağaçlarının akibetini sanırım söylemeye gerek yok….

Güncel hafızada Hava lojmanları, Pazartesi pazarı, Halk caddesi, Halil Yasin, Havacılar İlkokulları, Karakolu, Hacı Bektaş ı Veli Cemevi gibi yapılar mahallenin bilinen markalarıdır.

Yıldıztepe Mahallemizden, önce Büyükdere Mahallesi, bir yanında Akarbaşı’nın üstü olan Göztepe Mahallesi, Güneydoğu tarafında Gültepe ve Yenikent Mahalleleri hızlı bir zaman diliminde oluşmuş ve  yapılaşmalarla devam etmektedir.

Yıldıztepeye merak edilen bir isim sebebiyle güzel, güncel ve geçmişin yad edildiği bir ziyaret yaptık.

Bölgedeki tüm dostları, arkadaşları kıymetli hemşehrilerimizi buradan saygıyla selamlıyorum.

Ve vasıtayla diyorumki…

Eskişehir güzelse bir nedeni vardır.

Bu nedenlerden biri de şehirde yaşayanlardır.

Tümden o güzel insanları, Cumhuriyet sevdalılarını, Atatürk aşığı, değerlerine sahip ve saygılı insanları bu an değil her an ve günde, zamanda muhabbetle selamlıyor, saygılarımı gönderiyorum.

Eskişehir de, Eskişehirli, sağlıkla kalın, günleriniz bereketli ve gönül huzuru içinde olsun.