Bir çırpıda ‘sevgi’lerin oluştuğunu seninle öğrendim.
  Denizlerin dalgaları gibi yüreğime çarpıp durdun.
  Mavi tonları umudunu yitirmiş siyah kağıtlara çizdim… Umutlarımın önündeki ‘kara’ları kaldırdı, siyahın dışındaki tüm renklere dönüştü önümdeki kağıtlarım…
   Bir çırpıda ilk kez ‘aşık olmaktan korkuyorum’ dedim…
   Yüreğime baktıkça, dalgalar daha sert vuruyor… 
   Yüreğimin sesi ile dalgaların sesi karışıp gidiyor bitanem…
    Bir çırpıda sana nasıl olurda ‘bitanem, canım’ diyebildim…
    Oysa yüreğime ‘Dikkatli ol, sakın aşık olma ‘ dedim…
   Yine beni dinlemiyor.
   Biliyorum, sende çok acı çektin…
   Yıllarca yüreğine ‘ket’ koydun… 
   Sevdalara küstün…
   Kimbilir benim yüreğimdeki gibi kaç tane ‘can kırığın’ var…
   Olsun canım, biz acılarımızı ‘bal eyledik’….
   Sandıktan çıkar tozlu yüreğini….
   Yüreğimin kapısı sonuna kadar açık, hadi gir içeri…
   Sevda çiçekleri göreceksin orada…
   Çiçeklerin hepsinin ‘sevda’ koktuğunu hissedeceksin…
   Göreceksin, yaşamadığımız çocukluğumuzu da….
   Çocukluğumuzu ve sevdamızı yaşayacağız güzel gözlüm…
   Deniz dalgaları gibi vuruyor bakışların, alıp götürüyorsun beni en derin okyonuslara….
   Beni yalnız bırakma….
    Gözlerindeki okyanuslarda yaşamak istiyorum….                              
 ŞABAN BAĞCI