Hep her yeni yıla, umutla giriyoruz.

Geçen yılda yaşanan acıların bitmesi, gelecekte mutlu, sağlıklı bir şekilde yaşamak dileği ile…

Bu ay içinde "Sevgililer Günü" var..

Yine insanlar tüketim çılgınlığına tutulacak.

Sanki hediye ne kadar pahalı ise o kadar "ne kadar sevdiğini" anlatacakmış gibi…

Oysa sevda…

Bizimkisi öyle bir sevda ki sevgilim.

Nazım’ın dediği gibi;

“Sevda: görmek, düşünmek anlamak,

sevda: doğan çocuk, yürüyen aydınlık

sevda: salıncak kurmak yıldızlara,

sevda: dökmek çeliği kan ter içinde

sevdayım tepeden tırnağa...”

Sevgilim isterdim ki; açlığın, yoksulluğun, savaşın bittiği ve tertemiz bir çevrenin olduğu bir dünyada sana şöyle sarılıp kuşların dansı eşliğinde "Seviyorum” diye bağırabilmeyi...

Sana hediyeler alamam sevdiceğim.

Ama; insanların kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kurmak için, endüstriyel gıdaların meydana getirdiği hastalıklara karşı, çevreyi ve insanları kirletenlere karşı birlikte mücadele etmenin mutluluğunu verebilirim.

Nazım ustanın şiiri ile sesleniyorum sevdiceğim:

“Sen kavgamın içinde

Bir insansın sevgilim

Seni seviyorum…”

İster misin sevgilim?

Emeğin, adaletin, özgürlüğün, havanın, suyun, toprakların tertemiz olması için uğraş verdiğimiz yolda yürümeyi…

Hani şairin dediği gibi; “Tahir olmak da ayıp değildi, Zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değildi...”

Yani; sevgilim bu yolda da ölmek ayıp değil…

Hadi, tut yüreğimi Sevgililer Günümüzü kutlayalım…

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif