İnsan

İnsan doğmak

İnsan olmak

Her birimiz insan olarak doğuyoruz, lakin insan olabiliyor muyuz?

Dünyaya gözlerimizi açtığımızda; içinde yaşayacağımız aileyi, ülkeyi, kültürü, dili, dini, cinsiyeti… seçemeyiz. Ancak; nasıl bir insan olacağımız bizim elimizdedir. Dürüst, tembel, acı çeken, çektiren…

Şair Şükrü Erbaş’ın aynı başlıklı kitabında dediği gibi; “İnsanın acısını insan alır”.

Farklı bakış açısı ile bence; “İnsana insan acı verir”.

Son 8-9 aydır gezegenimizin üzerini kâbustan beter saran Covit-19, insanın önce kendisine acı çektirmeye artarak devam ediyor.

Dünyanın en saygın haber ve politika dergilerinden biri olan Amerika merkezli Time dergisi, son sayısının kapağında “2020”yazısının üzerine çarpı işareti koydu ve “bugüne kadarki en kötü yıl” seçti. Time yeni kapağı ile “2020 bizi sınırlarımızın ötesinde bir teste tabi tuttu. Bu korkunç yıldan sonra nereye gideceğiz” yorumunu paylaştı. Birinci sayısını 1923 yılında çıkaran dergi, 1945’te ilk defa kırmızı çarpı işaretini Nazi Lideri Adolf Hitler ‘in ölümü nedeniyle kapağında kullanmıştı. Aynı yıl Asya’da devam eden 2. Dünya Savaşı’nın sona erdiğini belirtmek için, Japonya’nın yükselen güneşinin üzerine siyah X koymuştu. Yıllar içerisinde kırmızı çarpı işareti, Irak’ın asılan devrik lideri Saddam Hüseyin, El-Kaide’nin Irak lideri Ebu Musab el Zerkavi ve ABD’nin operasyonla öldürdüğünü açıkladığı Usame Bin Ladin için kullanılmıştı.

2020 yılında insanoğlu çok yönlü travmaya maruz kalmıştır. “Aşı tamam” denilse de, gelecek halen net değil!

Türkiye “Made in Chine” dedi. Basınımızın yazdığına göre; Brezilya, Endonezya, Filipinler, Peru ve Şili de. 

Brezilya’ya dozu 10 dolara. Endonezya’ya 13,5 dolara. Can bu hadi anlaşın, düz 10 dolar olsun.

Biz dâhil 6 ülkeye toplam 60 dolara bu işi bitirelim. Gelin onların ödemesini de Türkiye yapsın.  Hesap bu kadar basit. Öküzün altında buzağı aramayın ya hu!

 Sadece biz neden 60 dolar veriyoruz tek doza! Kimse anlamadı gitti? Time dergisi tek sayısında “2020” yılını kapak yapmış, biz de “Aşı” her yerde kapak!

Alexandre Dumas’ın “Üç Silahşörler” adlı eserinde kullanılarak ünlü olan, “Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için”aynı zamanda İsviçre’nin ulusal sloganındaki gibi.

Biontech, Moderna, Sputnik-V,  AstraZeneca ve CoronaVAC her biri bilimsel çalışmalar sonrasında onaylanıp piyasaya sürülmüyor mu?  

Yaşarsak göreceğiz Evelallah!

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda bir araya gelmişler.  Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Haziran 1948’de İnsan Hakları Bildirisi’ni hazırlamış ve 10 Aralık 1948’de Genel Kurul’un Paris’te yapılan oturumunda kabul edilmiştir.  

İnsan hakları,  devletlerin, kültürlerin, coğrafyaların çizdiği sınırların ötesinde kabul gören vazgeçilmez değerler sistemi olarak çağdaş dünya düzeninin temelini oluşturmalıdır.

İnsan hakta, hak insandadır. İnsan hakkı, hakta insanı korur. Bu haklar, insanların barış ve huzur içinde, eşit haklarla,  eşit insan olarak bir arada yaşamasını sağlayan unsurlardır.

Dünyaya gelen, olan ya da ol/a/mayan her insanın, ilk olarak Sümer tabletlerinden edinilen bilgilere göre, o yıllardan bugünlere hakları var.

Ancak; eşit mi, değil mi?

Aşı güncel bir örnek olsun diye verdim. Hayatınıza ve diğer insanların hayatlarına dönün bakın, içselleştirmeye çalışarak lütfen. Yorum size kalmış. Tam da bu esnada;

16. yüz yıl kaynaklarında yer alan Muhyiddin Abdal’ın dilinden insana uzanalım: “İnsan insan derler idi.

İnsan nedir şimdi bildim.

Can can deyu söylerler idi.

Ben can nedir şimdi bildim”. 

Okuduğunuz dizeler, Fazıl Say’ca bestelenmiş ve Serenad Bağcan tarafından da seslendirilerek, “İlk Şarkılar” adlı albümde yer almıştır.                                                                                                                                 

Can umutla yaşar. İtalyan ve Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Ferzan Özpetek, bugünün pandemi hikâyesini yarınla birleştirmiş ve “Umudun Hikâyesi” adıyla kısa bir film yapmak üzere…

Değerli Okurlarım; umutlu, mutlu günlerde görüşmek üzere…

Sağlıkla kalın, aman aşısız kalmayın!