“İklimi koruma değil, değiştirme kanunu”
AHPADİ (Anadolu’nun Halkları ve Doğası İçin Adalet İnisiyatifi) Başkanı Mehmet Ektaş, 9 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren 7552 sayılı İklim Kanunu hakkında sert eleştirilerde bulundu. Ektaş, söz konusu kanunun iklimi korumayı değil, sermaye çıkarlarını gözeterek çevreyi daha da tahrip edeceğini savundu.
Anayasa çevre hakkını garanti altına alıyor
Ektaş, çevre hakkının yalnızca etik değil, anayasal bir hak olduğuna dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesinde, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” ifadesine yer verildiğini hatırlatan Ektaş, çevrenin korunmasının hem devletin hem vatandaşların görevi olduğunu vurguladı.
“İklim dostu değil, rant odaklı”
İklim Kanunu’nun hükümet tarafından iklim krizine karşı çözüm olarak sunulduğunu belirten Ektaş, enerji ve iklim bilim uzmanlarının bu kanunun fosil yakıt kullanımını azaltmadığını, aksine 2038’e kadar bu politikaları sürdürecek bir çerçeve sunduğunu söyledi.“Bu bir iklim kanunu değil, iklimi değiştirme kanunu. Daha az kömür santrali olmayacak, daha az asfalt dökülmeyecek. Bu yasa iklimi değil, rantı koruyor,” diyen Ektaş, karbon ticareti üzerinden ekonomik kazanç elde etmenin çevreyi korumayacağını dile getirdi.
Muhalefete de eleştiri: “Katılmamakla meşrulaştırdılar”
Ektaş, kanunun TBMM’de iktidar kanadının 102 oyu ile kabul edildiğini, 130 muhalefet vekilinin oylamaya katılmadığını hatırlatarak muhalefetin bu süreçte pasif kaldığını belirtti:“Muhalefet böyle bir sürecin parçası olmayacağız demek yerine oylamaya katılmayarak kanunun meşrulaşmasına sebep oldu. Katılsalardı belki de bu yasa geçmeyecekti.”
“Yeni bir düzenleme şart”
Ektaş, bu yasanın iklim ve çevre düşmanlığını yasallaştırdığını ifade ederek, kamuoyunu yeni ve gerçek anlamda çevreci bir düzenleme için harekete geçmeye çağırdı:“Ülkemiz ve dünya için hayati öneme sahip bir konuda, bu sürece katkı sunan kişi ve kurumları kınıyoruz. Kamuoyunu bugünden itibaren yeni bir düzenleme talebi için çalışma yapmaya davet ediyoruz.”
