Sanatı; sanatçı, eseri ve izleyeni(seyircisi, okuyanı, göreni,dinleyeni) oluşturur.  Sanatın izleyeni, eseri yapan sanatçı kadar önemlidir.  Çünkü sanatçı eserini toplum görsün diye yapar ve bir anlattığı vardır. Onun için sanatçı sergi açar ve eserini paylaşır. Sergi açmanın sanatçı kadar toplumun gereksimidir. Çünkü sanatın bir işlevi vardır. Ülkelerin insanını yaratma ve geliştirme politikaları  nedeniyle sanat önemlidir.Atatürk’ün “Hayat damarlarından biridir” dediği gibi. Bu da yöneticilerin sanata bakışı ile bağlantılıdır. Gelişmişlik de toplumun sanatla ilişkisinin yaygınlığı ve de sanat mekanlarının yaygınlığı ile ölçülür. Ülkede kaç tane tiyatro salonu, kaç tane sanat galerisi var? Bu önemlidir.  Toplumun gereksinimi ile bu büyür. Örneğin, Eskişehir’de  2001 yılında  Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ve Senfoni Orkestrası kurulduğunda 170 kişilik salon yapılmıştı. Bu seyirci ihtiyaçını karşılamadığı için Opera denilen 600 kişilik salonu olan Kültür Sarayı yapıldı. O da yetersiz kaldığı için 1200 kişilik Atatürk Kültür Sanat Kongre Merkezi yapıldı. Şehir Tiyatrolarına tek sahnesi yeterliydi. Şimdi Çocuk Tiyatrosu hariç 7 sahnesi var. Bu Eskişehir’de her  7 kişiden birinin tiyatro seyircisi olmasından gelen gelişmedir. Sanat galerisi de aynı. Ünlü sanat yazarı Michel d’ Alayer bir yazısında; her yıl Paris’te 40 yeni sergi salonunun açıldığını ve her ay ortalama bin serginin açıldığını anlatıyor. Paris de 4 bin sanat galerisi bulunuyor. Bizin en çok sergilerin açıldığı İstanbulumuz da  4 yüz sanat galerisi bulunuyor. Eskişehir’de  20 civarında sergi salonu var görünüyor.  Bunların aktifliğine baktığımızda  birkaç tanesini görebiliyoruz. Yoğunluk  Tepebaşı Belediyesi’nin Atila Özer Karikatürlü Ev sergi salonunda. Yılın her günü sanat severin sergi görebildiği yer. Aynı zaman da, her sanatçının da sergisini açmak istediği yer. Nedeni; herkesin ulaştığı, ezberlediği yer olmasının yanında  çok eser kalabalıklığı istemeyen yer olması. Bunun yanında olumsuz yanları da var. Atila Özer’de sergi açabilmek için 1.5 yıla yakın sıra beklemesi var.  Üstelik sergi süresinin bir kaç gün gibi kısa olması sanatçının yaptığı onca masrafına değmemesidir.

     Yaklaşık 2005 yılından beri Eskişehir’in sanat sorunlarının başında sergi salonları yetersizliği var ve devamlı da gündeme getiriyorum.  Ülkemizin dört bir yanından sanatçılar, sanat dernekleri Eskişehir’de sergilerini açmak istiyorlar. Eskişehir kendi sanat çevresinin gereksinimini karşılayamadığından dışarıdan gelecek sergilere ortam veremiyor. Bu da kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz der gibi birbirimizin eserlerine dönüp dönüp bakmamıza neden oluyor. Oysa Eskişehir’deki sanatçının ve sanat severinin gelişmesi için başka şehirlerden, başka sanatçıların sergilerinin gelmesi gerekiyor. Bunun bir başka yönü de Eskişehir’deki sanatçıların da başka şehirlerde sergilerinin açılmasını ve ulusal sanatla kaynaşmasını ve bütünleşmesini de sağlayacaktır.

     Eskişehir, 3 üniversitesinde sanat eğitimi yapılan ve  ülkemizin sanat merkezlerinden biridir.