Bugün Eskişehir'de Hamamyolu Caddesinde 17:30'da toplanmaya başladı. Sivil toplum örgütlerinden pek çok kişi ama halktan katılım azdı. 18:00'dan sonra yürüyüşe başlayan grubu ilk kez en arkadan takip ederek katıldım. Kortej boyunca arkadaşlarımla eylemin en arkasında olmak istedik. Ancak ilerledikçe her arkama dönüp baktığımızda yüz kişi daha toplandığını gördük,yine kitlenin arkasına geçtik. Espark direniş alanına gelene kadar pek çok kez arkaya geçmeye çalıştık. 
17 gündür tüm yürüyüşlere katıldım ama ilk defa analarımız, büyüklerimiz ve kadınlarımız tarafından alkışlandım bugün. Yine ilk defa bugün bozkurt işareti ve zafer işareti yapan kişilerin fotoğraf çekildiğine tanık oldum.Yüzlerle başlayan yürüyüş yaklaşık 5000 kişiyle Espark önüne böylece gelmiş oldu.
Çadırlarda oturan direnişçilerin sessiz sitemi vardı kitleye;bir kaç arkadaşla konuştum: Atılan sloganlardan rahatsız olduklarını ilettiler. Ne CHP  ne de İşçi Partisi adına mücadele ettiklerini bu direnişte hiç bir parti bayrağını ve sloganını haklı olarak istemediklerini belirttiler. Kendilerine hak verdik ve bir kaç çadır ziyaretiyle daha alanı terk etmeye karar verdik. 
Yani dostlar gayr-ı meşru iktidara bildiriyorum : Bu eylemin arkasında ben vardım; faizde malım mülküm yok, bırakın uluslararası gücü yaşadığım apartmanda yönetici olabilecek güce sahip değilken...
BEBEKLERİN ÇOCUKLARIN OLDUĞU ANDA GEZİ PARKI'NA SALDIRI
Direniş alanından ayrılırken daha,eşimden taksimden fotoğrafları geldi. 4-7 yaşlarında çocuklar duvarlara resim çiziyordu. Sonra eşimin 4 aylık bir bebeği severken ki fotosu geldi telefonuma. Çok mutluydum her şey normale dönüyordu Taksim'de sanatçı Hilmi Yarayıcı'nın konser haberleri geliyordu. Mahkeme kararını bekleyeceğine söz vermişti ya İstanbul halkı Gezi Parkı'na "Gezmeye" gitmişti ailesiyle... Haber geldi birden, bebeklerin çocukların olduğu parka plastik mermiler, gaz bombalarıyla saldırmaya başlamışlar. Üstelik verdikleri söze rağmen. Hemen bulunduğum yerden tekrar direniş alanına koştum, yürüyüş başlarken yetişmiştim. Bu kez en öndeydim, sosyal medyadan herkesi provoke ettim (!) ve tanıdığım herkesi yürüyüşe davet ettim. Yine yüzlerle yürüyüşe başladık ama bu kez kelle hesabı yapmadım.Umurumda da değildi açıkçası. İş artık o haldeydi ki amaç sadece dayanışma değildi çünkü; mesele artık " İnsanlık Onuruna" sahip çıkmaktı. Hiç arkama bakmadan, bakmadım. Ama bir şey fark ettim teyzeler, amcalar, gençler en öndeki yerleri kapıyordu (!) giderek arka sıralara düşmüştüm. Vişnelik mahallesine geldiğimizde ben diyeyim 30 Bin kişi akepeliler desin 20 Bin kişi olmuştuk. Korteji kaçıran ya da takip edemeyen Eskişehirliler ile Espark önünde buluşulduğunda 50 Bin kişi olmuştuk. Bu arada Türkiye'nin her yanından halkların yürüyüşe geçtiği haberleri geliyordu. Seçim kandırmacasına aldanmayan herkes yollara düşüyordu. Öyle ya Adolf Hitler de %44 ile iktidar olmuştu. O da basını sansürlüyor, engelliyordu. O da seçmenimle diğerleri diyerek saldırıya başlamıştı. O da kendi sermayedarlarını beslerken kendi halkını sömürüyordu. Sonra öldürmeye varmıştı Hitler'in yaptığı gaz odalarıyla, bunu yazarken Alman Hastanesi'ne ve yaralıların olduğu Divan Oteli'ne gaz attığı haberleri geldi. Buradan ihbar ediyorum, yargı görevini yapsın : Bu eylemlerin arkasında Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti var...
Not: Bundan sonra bazı iç ve gerici mihraklar kışkırtmalara başlayacaktır. Lütfen kimseye zarar vermeyin, kimseyi üzmeyin. Haklı olmanın verdiği meşrulukla direniyoruz...