Yıllar sonra Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısına katıldım. Geçmiş yılları yazmayacağım, ama bu meclislerde söz alınır konuşmacı sonuna kadar dinlenir, sözü kesilmeden konuşulmazdı.

Önceden konu hakkında araştırma yapılır. Çalışılır ve grup adına bir kişi sözcü olarak anlaşılır bir şekilde anlatırdı. Üslup ve ses tonu bizim için önemliydi. Çarşamba günü yapılan meclis toplantısında; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yurt içi bankalardan kredi ve teminat mektubu kullanması konularında yetki istiyor. Plan ve bütçe komisyonuna daha önceden havale ediliyor. Tüm ayrıntıları konuşuluyor ve meclise geliyor. Buraya kadar güzel. Meclis açılıyor ve ilk sözü AKP’li Meclis Üyesi Orhan Durmuş alıyor ve “Grup kararımız red olacak.” diyor. “Red veriyoruz”  sözlerine çok şaşırdım, dikkatle dinlerken bir kez daha şaşırdım. Konu hakkında hiçbir açıklama yapılmadan, daha meclisin başında. Daha sonra CHP Meclis Üyesi İbrahim Aslan söz alıp tüm gerekçeleri anlattı. Ekonomik krizin belediyelerde yarattığı sıkıntılardan bahsetti. “Akaryakıta yapılan zamların altından belediyeler nasıl kalkacak. Halka nasıl hizmet vereceğiz. Bu red halka yapılacak hizmeti engellemekten başka şey değildir.” dedi.

Yılmaz Büyükerşen hocam ise, “Eğer ittifakla geçmesi için oy verirseniz. Çok mutlu olurum.” derken Türkiye’de örnek olan, yıllardır emek verdiği kentin ve kent halkının sorunlarını bu zor günlerde nasıl daha hafif atlatırız çabası içindeydi. Büyükerşen, “Hepiniz biliyorsunuz dünyada enflasyon var ama Türkiye’deki enflasyona yetişemiyoruz. Görünen o ki; bu uzun bir süre böyle devam edecek bu durumda halka nasıl hizmet edeceğiz.” diyordu.

1994’ten beri bildiğim şimdi Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı Erdoğan Aydoğmuş ise; her zamanki titizliğiyle Tepebaşı Belediyesi’nin meclis kararı beklenen çalışmalarının bürokratik alanını ve o alanın sorumlularıyla tek tek konuşulup bilgilendirildiğini anlatarak, “Bu talepler için herkes olumlu görüş bildirirken lütfen böyle yapmayın, yapmayın da çalışalım.” derken o kadar içten ve samimiydi ki... Buna rağmen yine de “red vereceğiz” diyenlere benim de söyleyecek sözüm yok artık! Meclisten şunu beklerdim.  Halka yapılacak tüm hizmet bizleri vekil olarak gönderen Eskişehirlilere yapılacaktır. “Hep birlikte evet diyoruz.” yanıtıydı. Böyle olsaydı, o zaman ayrıcalıklı Eskişehir ve Eskişehir meclisi diye yazardım, bunu çok isterdim. Bu görevler geçicidir, yarın yine hep birlikte birbirimizin yüzüne bakacağız. Bizler kardeşiz düşman değiliz. Toplum yararına yapılan tüm hizmetler kutsaldır. Dolayısıyla, Eskişehir’e hizmetin önünü açmak için yapılan bu oylamaya AKP’li meclis üyelerinin de siyaseten karşı çıkmak yerine halkın menfaati için evet oyu vermeleri gerekmez miydi?