İki ay olmuştur o manzaraları izleyeli.
Marmara-Karadeniz hava hattı üzerinde, cam kenarından Anavatan’a bakarken, kimi zaman içim-dışıma çıktı sanki!
Gündüz uçuşu ise, son yıllarda hep aynı duyguyu yaşıyorum. Uçak tuttu sanmayın, bir fırtına tuttu bizi de sanmayın.
Ben anlatayım, varın adını siz koyun.
Maviliklerin, yeşilliklerin, ekili-dikili toprakların, insanoğlunu barındıran yaşam alanlarının arasında…
Dağların, tepelerin içinden dışından, derin derin yendiği(isimleri haritalarda olsa da, kendilerinin terk-i diyar eyledikleri), yeşilliklerin, maviliklerin yok olma tehlikesi altında metamorfoz geçirdiği satıhlar o kadar hızla eriyor ki…
İsimli, isimsiz doğallıklar…
İçim acıyor, yüreğim yanıyor…
Ve diyorum ki; o bir karış satıh bütün vatandır, çevremizdir, dünyadır!
Değerli Okurlarım,
5 Haziran Dünya Çevre Günü ve haftasının yurt genelinde, dünyamızda çeşitli etkinliklerle farkındalık, bilinçlendirme amacıyla kutlandığını görmekteyiz.
Yaşadığımız ortama “çevre” denildiğini bilmeyen yoktur. Ancak algımız ve davranışlarımızın ağzımızdan çıkan ile birbirini tutması önemlidir.
19. yüzyıl Tanzimat şairlerinden Ziya Paşa’nın dediği gibi: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”
İnsanın aynası-karakteri işidir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi, yaptığı işte görünür.
Çevre, insanoğlunun aynasıdır.
Buyurun bakın aynaya!
Görüneni ile görünmeyeni ile.
Çevreniz ile sağlıkla kalın.