Çeşitli kurumların isimlerinin önlerindeki (T.C)’nin kaldırılmasına tepkiler devam ediyor. Artık bu tepkiler bireysel ve kitlesel eylemlere de dönüşüyor.
Geçtiğimiz gün Ziraat Bankası’nın önünde kişisel tepkisini eylemle ortaya koyan vatandaştan sonra kurum ve kuruluşlar da bu yönde eylemler gerçekleştiriyorlar.
Bu eylemler giderek genişleyeceğe benziyor.
Sosyal medyada Ziraat Bankası’nın aleyhine gelişen tepkiler de giderek yaygınlaşıyor.
Vatandaşın çoğu ya hesaplarını kapattırıyor, ya da emekli maaşlarını başka bankalara alıyorlar.
Ziraat bankası Türk Bankacılık sektörünün lokomotiflerinden, ilk kurulan bankalarından. Sermayesi yerli.
Şu anda bakıyoruz bankaların çoğunun sermayelerinin ya tamamı , ya da büyük bölümü yabancılara ait.
Önünde Türkiye kelimesi olan ve Büyük Önder Atatürk’ün kurduğu İş Bankası’na doğru bir yönelim var.
Sağlık Bakanlığı’nın önündeki T.C’nin kaldırılmasına gelen tepkilerden sonra geri adım atılmış ve Bakanlık açıklama yapmak zorunda kalmıştı.
Bu hükümetin üyeleri bir konuda bir şeyler söylüyor, ondan sonra sert tepkiler gelince “yanlış anlaşıldık” diye geri adım atıyorlar.
Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Edirne’de yaptığı.
Sizden kanser ilaçlarını bulamadığı, temin edilmesi yolunda yardım isteyen hasta bir kızı “dilenci” durumuna sokup eline para sıkıştırıyorsunuz. Bir de üniversite öğrencisi kıza “düşürme” diyebilecek kadar aşağılıyorsunuz.
Sanki tomarla para vermiş gibi.
Verdiyse cebinden 50-100 lira bir şey vermiştir. 
Ondan sonra da büyük tepki alınca hemen “yanlış anlaşıldı” diyeceksiniz.
Neresi yanlış anlaşılacak ki.
Her şey kameraların önünde oluyor.
Belki daha bir çok kurumun isminin önündeki T.C’ler kaldırılacaktı ama gelen tepkilerden şimdilik ara verildi galiba.
Bu arada çeşitli kurumlarda işlem yaptırırken nüfus bilgilerinizi içeren evrakların “Uyruğu” bölümüne dikkatlice bir bakın bakalım ne yazıyor.
Bu satırların yazarınınkinde “TC” yerine “Türkiye” yazıyor da.
Değişmiş haberimiz yok, evraklardan öğreniyoruz.