Adaletin olmadığı yerlerde insanların mutluluğundan bahsetmek mümkün değildir…

Adaletten bahsetmek için de her şeyden önce fikir özgürlüğü gerekir.

Ancak fikir özgürlüğü ile küfür ve hakareti karıştırmamak gerekir.

Her şeyden önce basın tarafsız olmalıdır.

Her görüşün ya da siyasetçinin kendine ait basın mensuplarının olması basının tarafsızlığını engeller.

Demokrasi kavramı da anlaşılması oldukça zor olan kelimelerden bir tanesidir.
Herkes kendisine demokratiktir genelde...

Tıpkı Charles Bukowski’nin de dediği gibi...
“İnsanlar adaletsizliği sadece kendi başlarına gelince düşünüyorlar.”

 

Bu hafta terör tehditleri ile önlemler alıp okulları ve toplu taşıma merkezlerini kapatan Belçika alışılmışın dışında günler geçiriyor. 
Siyasetçiler şaşkın ve durmadan toplanıyorlar...

Belçika’yı hiç böyle görmemiştim...

Fransa’daki patlama insanları oldukça korkuttu.

Yıllardır Ortadoğu ülkelerinde olan patlamalar kimseyi bu denli rahatsız etmiyordu oysa.

 

Demek ki, ateş düştüğü yeri yakıyormuş...

Davulun sesi uzaktan hoş geliyormuş...
El elin eşeğini türkü çağırarak arıyormuş...

Bana dokunmayan yılan bin yaşasınmış...
İğneyi kendine çuvaldızı ele batıracakmışsın...

 

“Empati” kavramı belki de hiç bu kadar önem kazanmamıştı.

Yüzyıllarca kanlı savaşın ardından bir daha savaş istemeyen Avrupa toplumu Avrupa Birliğini kurarak hem ekonomik hem de siyasi anlamda el ele vermeye karar vermişti.

Artık savaş ve gözyaşı istemiyorlardı...
Peki Avrupa dışında yasayanlar?
Peki Ortadoğu?

 

Aslında dünyayı bu hale çevirenler sadece ulusal anlamda empati kuramayanlar değil, kendi çıkarlarını üç kuruşa satan cahil yöneticilerdi...
Onca Arap ülkesi neden hiç bir zaman hiç bir şekilde bir araya gelemedi?
Ya yıllar boyunca neden savaştıklarını bile bilmeyen Irak ve İran’a ne dersiniz?

 

Pek çok yazımda değindiğim o sihirli kelime, SEVGİ, insanların yüreklerine iyice yerleşmedikçe ne terör biter ne de savaşlar...

 

Devletlerin başına vicdanlı, merhametli, yürekleri sevgi dolu ve adaletli yöneticiler geçmedikçe korkarım insanlık acı çekmeye devam edecek.

İnsanlar, yani insanlık değişmedikçe dünya değişmez.

Ve artık kabul edelim, acımasız olan hayat değil, insanların ta kendisi!...

 

 

Birgul KAPAKLIAKAYA
25-11-2015
Brüksel