Terör ve şiddet her zaman yürekleri yakar… Yıllardır ülke olarak ve halk olarak bu konuda canımız çok yandı. Aydınlarımızı, gazeteci, yazarlarımızı, gençlerimizi, askerlerimizi, çoluk çocuk ve kadınlarımızı toprağa verdik… Arkalarından ağıtlar yaktık…
Canlar giderken ülke olarak ağladık…
Terörün ve şiddetin, imanı, dini, dili, etnik, düşünce ve kültürü yoktur…
Emperyalizm doğuşundan bu yana uyguladığı bir taktirdir. Bu taktiği uygulayanlarda o ülkenin içindeki işbirlikçilerdir… Bunlarında tetikçileri olur…Okumayan, sorgulamayan ırkçılardır…
Son günlerdeki terör olayları nedeniyle peş peşe insanlarımız yaşamlarını yitirirken doğal olarak ülke genelinde tepki gösterdik ve devam ediyoruz. İşte bu tepkiler sırasında oyuna gelenler kendi ülkesinin insanlarına, kuruluşlarına saldırılarda bulunuyorlar…
Emperyalizmin ‘şiddeti art, böl, parçala, insanları birbirine düşman et,” oyununa düşüyorlar.. Sağduyu çağrılarına kulak asmayan bu ırkçılar ülkemizin geleceğini tehlikeye sokuyor.
Bu topraklarda yıllardır tüm din, dil, ırk, etnik köken, düşünce farklılığına rağmen insanlar ‘barış’ içinde dayanışma içinde yaşadılar. Birliğimiz ve dayanışmamız için barış türküleri, sevgi, saygı şiirleri söylememiz gerekir.
Barış çığlıkları her zaman terörden ve şiddetten gelecek ölümü kaçırır..
Şair ve yazar Refik Durbaş’ın ‘Barış koyun çocukların adını” adlı şiirini sizinle paylaşmak isterim.
“Oyunu sever bütün çocuklar
birdirbir, uzun eşek, körebe
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
oyun sözcüğünün halkların dilinde
(Oyun koyun çocukların adını)
Savaşa karşıdır bütün çocuklar
kışın: kar altında her sabah
tükenip erise de solgun nefesi
yazın: göğsü sırmalı fabrikalarda
çarkları döndürse de yoksul alevi
savaşa karşıdır bütün çocuklar
nice ölümlerden geçmişlerdir
nice rüzgarlar içmişlerdir
gelincik tarlası çocuklar
(Emek koyun çocukların adını)
Gökyüzünün penceresinden şimdi
bir kuş havalansa
kanat çırpınışlarında
hayatın yağmalanmış sevinci
- Kuş uçar rüzgar kalır
(Sevinç koyun çocukların adını)
Uzay denizlerinde şimdi
bir balık ağlasa
gözyaşı billurlarında
yüz bin umut kıvılcımı
- Alev uçar nazar kalır
(Umut koyun çocukların adını)
Çocuk bahçelerinde şimdi
bir çiçek açsa
hüzün sevince dönüşür
sevinç çiçeğe
- Ölüm uçar çocuklar kalır
(Mutluluk koyun çocukların adını)
Barıştan yanadır bütün çocuklar
sabah: kuşatılmış bir toplama kampında
ayrılığın tepsisini okşasa da elleri
aksam: yıldızların mor orağıyla
sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi
barıştan yanadır bütün çocuklar
nice çığlık emmişlerdir
nice korku gezmişlerdir
yürekten hisli sevmişlerdir
güvercin harmanı çocuklar
(Devrim koyun çocukların adını)
Barışı sever bütün çocuklar
Beş taş, saklambaç, elim sende
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
barış sözcüğünün halkların dilinde
(Barış koyun çocukların adını)”
ŞABAN BAĞCI