Siyasi partiler doğal olarak kitle partileridir.
İdeolojileri vardır…
Kimileri, düzen partileridir, varolan ekonomik ve siyasi düzeni savunurlar.
Örneğin kapitalizm sistemi benimserler…   Bu yolun yolcusudur bir çok parti. Yani bu yolun solunda gidenlere sosyal demokratlar, sol adına söylemde bulunan ama aynı yolun yolcusu olanlardır.
Bir de emeği, sınıfsal parti olarak tanımlayan partiler vardır.
Mecliste iktidardan sonra olan ikinci partiye anamuhalefet parti denir.
Yani Meclis’in ikinci güçlü, kitle partisidir.
Peki kitle partisi olmak güçlü olmak anlamına gelir mi?
Gelmez; özellikle CHP’ye baktığınızda kitle partisi olan CHP gücünü gösteren, hissettiren parti olamadı.
Bu gücü öncelikle taşra örgütlerinin ‘güçlü’ olmasından geçer.
Eğer partinin il ve ilçelerdeki örgütleri kağıt üzerinde görünürken, sahada yani yaşam alanında yoksa bu partinin gücünü yansıtması mümkün değildir. Doğal olarak da bir türlü iktidarın kapısını açamaz.
İşçiden, memurdan, esnaf, köylü ve öğrenciden uzak duran, onların demokratik hakları mücadelelerinde uzaktan seyrederse bu mücadelenin içinde partinin il, ilçe yönetimleri ve parti üyeleri olmazsa doğal olarak kağıt üzerinde kitle partisi olur ancak ‘güçlü parti’ olamaz.
Bugünlerde yoğun bir şekilde gözaltılar, soruşturmalar, kamu çalışanlarının açığa alınması, ilkokullarda hala ders kitaplarının gelmemesi gibi konular karşısında ‘mağdurlar’ kendilerini yalnız hissediyorlarsa iktidar adayı ve kitle partisi CHP, gücünü gösteremeyen bir parti olarak algılanır.
“Efendim bizim 14 bin üyemiz var” diye hava atmakla güçlü parti olamıyorsun. Yani, partinin yaptığı bir etkinlik, eylemde 500-1000 kişiyi bile biraraya getiremiyorsan attığın hava ‘havası alınmış bir balon’ gibidir.
             ***           ***
Emperyalist ülkelere karşı, 7 düvele karşı bağımsızlık, özgürlük, demokrasi  savaşını verilerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurulmuştu. 29 Ekim’de Cumhuriyet yönetiminin kuruluşunun yıldönümü.
Başta Mustafa Kemal, arkadaşları, Kurtuluş Savaşı’nda Türk,Kürt, Çerkez, Laz, Macur, Arnavut,… omuz omuza mücadele edenleri, toprağa düşen canları hiç unutmayalım.