Bir takım ya da bir sporcu ne için çalışır tabii ki Şampiyonluk...
Bunun haricinde bir çalışma tribünleri, taraftarı ya da her neyse veya kimse onu oyalamaktır veya günü kurtarmaktır.
Aksini söyleyen varsa buyursun hodri meydan...
Şimdi önümüzde İlimiz spor değerleri bakımından en yüksek değer Eskişehirspor var...
Eskişehir her şeyi ile Şampiyonluğu hak eden bir şehir, taraftarı bunu en çok hak eden olgu...
Peki ya Eskişehirspor?
Hasret kaldığımız bir türlü elde edemediğimiz Şampiyonluk çok mu zor?..
Hayır elbette değil. Önümüzde Bursaspor örneği var. Sivasspor'da örnek verilebilir.
Şampiyonluk parolası ile lige başlamayan bir takım ligin sonunda ancak bizim geldiğimiz bir yerlerde olabilir ya da düşme potasında.
Gerçi biz düşme potasında değiliz ama her an girebiliriz.
Benim tahminim ligi 45-46 puanlarda bitirmekten yana, hesaplarıma göre bu puanları alacağız ama ya alamazsak...
Ya da aldık diyelim "bu kadar yeter Allah beterinden korusun" mu? diyeceğiz.
Eskişehirspor lige asılmıyor, isteseydi şimdi zirveyi kovalayan bir Es-Es olabilirdi. Ama olmadı.
Bundan sonra neler olur bilemem ama önümüzde 2 bilinmeyenli denklem var birincisi Kupaya asılan ve orada başarılı olarak Avrupa yolunu açmak isteyen bir Es-Es, ikincisi Kupada da başarılı olamayıp taraftarını hüsrana uğratacak bir Eskişehirspor.
Lig yarışı da ortalarda bitecek gibi gözüküyor...
Bunları bilmek için müneccim olmaya gerek yok her şey gün gibi ortada.
Ama şunu bir kez daha yinelemek istiyorum Eskişehirspor "Şampiyonluk" için lige başlamalı tıpkı Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi.
Daha aşağısı kurtarmaz, kurtarmamalı.
Artık Eskişehirspor "Şampiyon" olmalı.
Bu sene geçti belki ama seneye mutlaka olmalı.
Bu takımı bozmadan bir kaç ilave ile Eskişehirspor seneye Şampiyonluğun en büyük adayı olabilir. Vesselam...