Çağımızın Kentler çağı olduğu söyleniyor. Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu Kentlerde yaşıyor. Kentler insanlığın ayrılmaz parçası oldu.

İnsanlığın ilk birlikte yaşamaya başlamasıyla nüfuslarının artışı  aynı anda başlar..Ekonomik zorluklar,beslenme,korunma gibi bir arada yaşama zorunluluğu doğar. İlk toplu yaşama alanları da su kenarlarında başlar. Su insanlar için çok önemlidir. Su kenarlarında birlikte yaşam nüfusun artması ve gelişmesiyle ilk küçük kentler zamanla büyüyen kentler olur. Ardından metropol, megapol kentler ortaya çıkar Dünya artık Kentliler Dünyası olur.

Biz insanlar kentlerde yaşamaktan mutlu muyuz.?  Bence değiliz. İlk tatil fırsatın da doğaya ormanlara piknik yerlerine kaçmak isteriz.

 

Hal böyle iken yeni belediyeler yasası ile Köyler ismi de dahil olmak üzere tarihe karışıyor. Köyler artık Mahalle oluyor. Bir taraftan Köylü o kadar borçlandırıldı ki, onların belki tek kurtuluşu diyebiliriz. Yıllardır emeklerinin karşılığını alamadılar. Ektiler zarar ettiler hayvancılık yaptılar yem almaya dahi güçleri yetmedi. Yine zarar ettiler. Kredi müjdeleriyle geçti günleri bu seferde elinde avucunda olan toprağını hayvanını traktörünü sattı. İş yapamaz hale geldi kurtulmak istedi bu durumdan iş yok güç yok.  Kente geldi ya hamal oldu. Ya kapıcı. O tertemiz köy doğasından apartmanların zemin katında boğuldu. Ama yapacağı bir şey yoktu kaderlerine razı oldular.

Onlar o yıllarda başlarına gelecekleri anlatsanız da anlamıyorlardı suçlular mıydı? Hayır. Tertemiz insanlar büyükler bir şey söylerse doğrudur mantığıyla kandırıldılar. Bu süreç uzun yıllara dayanan bir süreçti. Burada Rahmetli Ecevit’i anmadan edemem. O bir dönem köylüye traktör alması için teşvik vermişti. Ve o köylüler hep minnetle anmışlardı İşlerinin kolay ve daha çok üretime katkı sağladığı için. Ama onun bu hareketini kapitalist sistem beğenmemişti Ecevit’in en kısa zaman da iktidar olmasını engellemişlerdi.

Kapitalizmin karnı hiç doymaz. Antikapitalistler bu durumu anlattıklarında da hiç sevilmezler. Sadece kapitalistler mi sevmez onun destekçileri vardır hem sömürülür hem de desteklerler. En çok bu durumu anlamakta zorlanırım. Kapitalist lerin ardında koşanlar hangi umutla destek veriyorlar. İşleri bitince hiç hatırlanmayacaklar. .hatırlasalar bile diyelim ki iş bulacaklar askeri ücret belli Hiçbir zaman yetmeyecek bir miktar. İyileştirecekler mi?. Memur maaşları belli. Hiçbir iktidar, işçiyi emekçiyi, emekliyi askeri ücretliyi refaha kavuşturdu mu bu kadarını düşünsek yetmez mi ?