Birbirini seven, saygı gösteren, komşusunun en küçük sıkıntılarında bile koşan bir milletten, sadece kendisini düşünen, biran önce 'köşeye dönmeye' çalışan adeta şiddeti seven bir toplum haline geldik...

Sistem bunu körüklüyor..

Sistemi uygulayanlar genelde hep sağ iktidarlar olurlar...

Şiddeti seven toplum genelde eğitimsiz, yoksul ama köşeyi nasıl dönersen dön felsefesi ile yönetilmeye çalışılırsa bu hale gelir..

Ülkemizde bağımsızlığı ele geçirdiği günden bu yana sol bir iktidar gelmedi ve ülkeyi yönetemedi..

Şimdi diyeceksiniz ki CHP sol değil mi?

CHP, DSP gibi iktidar veya iktidar ortağı olan bu partiler 'sol' olamadılar.

Onlar ancak bu sistemin yolunda solunda yürümeye çalıştılar. Yani bu sistemi korumak için çalıştılar.

Bu sistemin medyası da şiddeti çok sever..

Gazetelerde, televizyonlarda şiddeti içeren haberler adeta masal gibi anlatıldı...

Televizyonlarda şiddeti öne çıkaran hatta 5-10 kişiyi gözünü kırpmadan öldüren kişinin filminde bu birey adeta 'kahraman' olarak anılır...

Bunlar pohpolanır..

Şöyle yıllar öncesine gidilip günümüze gelelim.

Hep şiddet ve ölümler var..

Bazen buna terörizm denilir bazen başka adlar takılır cinayetlere..

Sağ-Sol denildi, insanlar öldürüldü.

Alevi-Sunni denildi insanlar öldürüldü.

Türk-Kürt denildi insanlar öldürüldü..

Yani sonuç hep şiddet hem ölüm...

Neyse efendim sistemden son günlerdeki şiddet olaylarına değinelim..

Öğrenci Özel güvenlikten polisten dayak yer..

Kadın şiddetti aldı başını gidiyor..

Bu işi çözecek olanlar sadece nutuklar veriyor o kadar...

Neredeyse her meslekte bir şiddet var..

Haber yapmak isteyen gazeteciye saldırılır.

İşini yapmak isteyen doktor hastanelik edilir..

Ders vermek isteyen öğretmen sınıfta vurulur...

Sokakta 'yan baktın' diye gençler birbirine bıçak çeker...

Namus denilir, töre denilir insanlar acımasızca öldürülür...

Ve toplum olarak bazen acıyarak bazen öylesine alışmış bir halde duyarsız bir şekilde insanlık dışı olayları izleriz..

Tepkisiz bir toplum haline getirdi bu sistem...