Bitmiş ilişkiler, kesilmiş irtibatlar...
Zaman zaman çıkıp gider hayatınızdan size anlam katan olgular, insanlar... Bazen sessizce bazen de büyük gürültüler kopararak. Hiç istemeseniz de bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalırsınız. Yaşarken bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalmayı defalarca teyit etseniz de her seferinde korkar, hüzünlenirsiniz. Acaba yaşadığınız bu korku ve hüzün neden ? İnsan bitişlerden, yeni başlangıçlardan neden korkar ? Seçimleriniz bir yerde vazgeçişleriniz değil midir ? Hayat, seçimlerden oluşur. Çoğunlukla da vazgeçerek elde ettiğiniz seçimlerden oluşur. Kolay değildir bir şeyleri ardınızda bırakmak. Bazen vazgeçtikleriniz, sonlandırdıklarınız acımasızca yapışır yakanıza... İşte öyle anlarda yaptığınız seçimlerle mutlu olmayı planlarken bir de bakarsınız ki, asıl istedikleriniz vazgeçtiklerinizdir. Aslında insanın aklı hep diğer ihtimalde kalır. Belki de sizi asıl korkutan budur, kim bilir...
Tabi ki bir durumdan, bir insandan vazgeçmek sizi endişelendirebilir. Elbette her vazgeçiş, sona ermektir, sona gelmektir. Sonucu görmek, bilmek bazen de sonunu kestirememektir. Vazgeçmek bitirmek, tükenmek, tüketmektir. 'Vazgeçmek' aynı zamanda heyecandır da yepyeni başlangıçlara merhaba demektir. Yeni bir cümleye, yeni bir ilişkiye, yeni bir hayata... Vazgeçebilmek, yeni yaşanılacaklara dair bir umuttur. 'Her bitiş, bir başlangıçtır' demek, yeni yerler, yeni yollar, yeni bir gelecek ümidiyle yeni bir hayata giriş yapmaktır.
Hadi! O zaman yazımıza Edip Cansever ile devam edelim mi ?
***
Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Yüreği sende olan
Yeni bir başlangıç vardır
Parmağını sürsen elmaya rengini anlarsın
Gözünle görsen
Elmayı sesini duyarsın
Onu işitsen yuvarlağı sende kalır
Her başlangıçta yeni bir anlam vardır
Nedensiz bir çocuk ağlaması bile
Çok sonraki gülüşün başlangıcıdır
***
Aslında vazgeçebilmenin cesaretine dair en gerçekçi tanımı Nietzsche yapmıştır. ''Kendi ateşinle yakmaya hazır olmalısın kendini; kül olmadan önce nasıl yeni olabilirsin ki!'' Unutmayın ki, her yaşanan olay sizin için çok değerli bir tecrübedir ve yenilenirken tecrübelerinizin değerini bilin.
Vazgeçtiklerinizden, sonlandırdıklarınızdan itibaren öyle ya da böyle hayat devam eder, siz yeter ki siz olmaktan vazgeçmeyin. Yeter ki uğruna savaşacağınız birileri, varmak isteyeceğiniz yeni hedefler, en önemlisi de yeterince yaşam tutkunuz, umudunuz olsun. Umut insanı hayatta tutan en önemli unsurlardan biridir. İnsan ancak umut ettiği sürece yaşayabilir.
Vazgeçmek bir kazanımdır. Hayatın size yeniden sunduklarını tercih etmek için yola çıkmaktır. Önünüzde size iyi gelebilecek bir çok seçeneğin olduğunu görebilmektir. Vazgeçmek, cesaret göstermektir.
Vazgeçmek zorunda kaldığınızda öncelikle yaptığınız hataları, zaaflarınızı irdelemelisiniz. Karşınızdakileri, yaşamınızın akışını, tekrar tekrar gözden geçirmelisiniz. Görmediklerinizi görmeye, bilmedikleriniz öğrenmeye çalışmalısınız. Vazgeçtiğiniz her şey uğrunda mücadele etmeyi beceremediğiniz için değil, seçiminizi o yönde kullanmadığınız için geride bıraktıklarınızdır.
Unutmayın ki, "kuş, uçabilmek için tutunduğu dalı bırakmak zorundadır."
Cesaretle efendim...