1-7 Nisan kanser haftası nedeniyle Kanserle Yaşam Derneği Başkanı İnci Ulucan "Destek için cıyak cıyak bağırıyoruz ama sesimizi duyan yok”diye feryat ediyor.
İnci Hanım, bizim vatandaşımız duyarlı olsaydık inan bu ülkede bir çok konuda 'çığlık'lar atılırdı.
Çığlıktan başka bir şeyi duymazdık.
Ama maalesef insanları öylesine duyarsız hale getirdiler ki, kendi sağlığını bile önemsemiyor.
Düşünsenize 'Sağlıkta Dönüşüm'de neler dönüştü.
Sağlıkta paralı hizmet yoğunlaştı, birkaç demokratik kitle örgütü(sendika, dernek) ve bir avuç insanın sesinden başka hiç ses çıkmadı.
İş güvencesi 'sağlama' alınmadan emeklilik yaşı yükseltirken de 'çığlık' atan çıkmadı.
İnsanların yaşamı için temel ihtiyaçlara peşpeşe zamlar gelirken de 'çık' çıkmadı.
Çalışanların ücretleri bu zamlar karşısında her gün erirken de...
Ya emekliler; çoğunluğu karı-koca mutfak ihtiyaçlarını, elektrik, su ve yakıt parasını karşılamakta zorlarken bile 'şükür' ediyor...
İnci Hanım, 'cıyak cıyak diye bağırıyoruz ama sesimizi duyan yok' diyorsunuz da bu vatandaşa yıllardır 'bana dokunmayan bin yıl yaşasın' ya da 'her koyun kendi ayağından asılır' sözleri ile uyutulmadı mı?
Amansız bir hastalığa yakalandıktan sonra o zaman etrafına bakar...
Yalnız ve çaresiz olduğunu görür...
Çığlık atmak istese bile yakalandığı amansız hastalık sesini çoktan kesmiştir..
Bir avuç gencin dışında gençlerimiz çığlık çığlığa...
Dans etmek için internet aracılığı ile biraraya gelmişler, sokakta çığlık atarak dans ediyorlar...
Eğitim paralı hale getirilmek ve getirildiğinde bu gençlerin hiç çığlığını duydunuz mu İnci Hanım...
Yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyor... Yine yüzbinlerce genç üniversiteye girmek için beyin patlatıyor...
Üniversite sonrası 'işsizler ordusuna' katılacaklarını düşünüp hiç çığlık attığını gördünüz mü?
Ekmekler küçülürken, işten atılırken bile 'sendika'ya üye olmayı bile aklına getirmeyen onbinlerce insan varken 'çığlık' atarken mi?
Tek tek atılan 'çığlıklar' hedefe ulaşmaz, sorunu çözmez...
'Çığlıklar' çoğalırsa 'çığlık attıranlar' ortadan kaybolurlar...
İnci Hanım, lütfen çığlık atmaya devam ediniz...
Bu çığlıklar çoğaldıkça sesiniz duyulacak...
Kanser hastalığının yanısıra çevrenin nasıl kirletildiğini, neden 'organik ürün' 'organik tarım' istendiğini öğrendiğimizde bu hastalıktan ölenlerin sayısı da azalacaktır...