Hayatınız boyunca bir şeyleri başarmanız, yaşamın neresine tutunabildiğinize bağlı olarak değişir. Başarılı olmak, kişiye özgü bir durum olup kişinin arzu ettiği tarzdaki yaşamı elde etmek becerisidir.

***

Usta'ya başarısının sırrını sormuşlar.

İki kelime demiş: Doğru kararlar.

Hepimizden farklı olarak, sürekli doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar.

Tek kelime demiş: Tecrübe.

İyi de usta, bu tecrübe denen şeyin sırrı ne olabilir ?

Usta derin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş: Yanlış kararlar.

***

Sahi başarı nedir ? Ya da şöyle soralım, başarı ne değildir ?  Herhangi bir durumu açıklığa kavuştururken onun ne olduğu kadar, ne olmadığının  da önemi vardır.

Başarı;  kime göre,  neye göre yaklaşımı ile değerlendirildiğinde çok farklı tanımlar ortaya çıkabilir.  Gene de insanın başarılı oluşu, karakteri ve hayatla mücadeleye karşı olan direnciyle ilgili bir durumdur.

Elbette hepinizin başarı tanımı farklıdır. Acaba herkese göre farklı olan bu ifadeler, gerçekten  başarının  tanımına karşılık gelir mi ? Hadi şimdi tüm hedeflerinize ulaştığınızı ve bütün hayal ettiklerinize kavuştuğunuzu gözünüzde bir canlandırın bakalım. Bunların hepsini gerçekleştirdikten sonra artık başarılı bir insan sayılır  mısınız ? Belki bu soruya  o an  için evet diyebilirsiniz,  ancak  sınırlarınızın biraz daha ötesini  düşündüğünüzde başarı sizin için nasıl bir anlam taşıyor ?  İşte bu sorunun cevabı çok zor. Başarılı olmak denildiğinde sınırlarınızı zorlamanız önemli. Elde ettiklerinizi sınırlı dünyanız ve bakış açınızla  değerlendirdiğinizde başarı için hayal ettikleriniz yeterli olmayabilir. Bazen de başarıya ulaşmak, kafanızda tasarladıklarınızla hayatta tesadüfen karşınıza çıkanların bileşkesine denk gelir.  

Yine de başarı, bir şeyleri gerçekleştirirken yapabileceğinizin en iyisini  yapabilmek ve  var olan kapasitenizi sonuna kadar kullanıp geliştirebilmenizle ilgilidir.

Elbette özdisiplin ve özsaygı bireysel başarının en önemli koşullarındandır. Bu özellikleri kendisinde barındıran  herhangi bir kişinin hedeflerine ulaşamamak gibi bir durumu, söz konusu bile olamaz. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, başarılı olmak  bir varış noktası değil,  meşakkatli bir süreçtir.

Peki ya! Başarının sırrı ?

Öncelikle kafanızda tasarladıklarınızı yapmayı, ne kadar istediğinizi gözden geçirmenizdir.  Ardından çalışmak, çalışmak  ve her zaman bir öncekinden daha fazla çalışmanız gerektiğini unutmamanızdır. Sonrasında ise araştırmak, kendinizi  sürekli geliştirmek ve elinizdeki bütün imkanlardan sonuna kadar faydalanabilmenizdir. Başarı yolunda yapacağınız doğru hamleler geleceğinizi belirler. Ancak bunun için birinci önceliğiniz  yapabileceğinize inanmaktan geçiyor. Kendinize inanmazsanız gerisini getirmeniz oldukça zor. Çıktığınız yolda azimli, kararlı ve cesur davranabilmeniz önemli. Sahip olduğunuz  olanaklar ise başarınızın derecesini belirlemekten öte geçmez.

Sahip olduğunuz olanaklar, yetenekleriniz ve şansınız, başarılı oluşunuzda belirleyici bir rol oynasa da düşünce kalıplarınız ve mevcut potansiyeliniz nasıl bir hayat yaşayacağınız hususunda daha belirleyicidir. Başarmak için zihninize blokajlar koymamalısınız, bunu yaparsanız mevcut  potansiyelinizi sonuna kadar zorlamayı engellemiş olursunuz. Diğer taraftan  zihinsel blokajlarınızı kontrol edemezseniz, her ne kadar yeni bir şeylere niyetlenseniz de bir türlü harekete geçemezsiniz.

Başarı yolunda ilerlerken zaman zaman önünüze zorluklar çıkacaktır. Bunlar karşısında pes etmeden, ertelemeden ve cesaretle yolunuza devam etmelisiniz. Var olan imkanlarla yetinmeyip sürekli gelişime açık olmalısınız. Engeller karşısında bahaneler üretmeyip kendinizi  zorlamalısınız. Her zaman daha yüksek hedefleriz olsun, kısır bir döngü içinde yaptıklarınızı tekrar etmeye devam ederseniz, sahip olduğunuz potansiyelinizi  ziyan edebilirsiniz.

''Hayatta başarılı olmak, iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli akıllıca oynamaktır,'' der Denis Waitley.

Ben de derim ki; Denemekten asla vazgeçmeyin!

Mücadeleniz hiç bitmesin efendim...