Google’ye   “Sağlıklı yaşam” yazdığımızda karşımıza;

“Sağlıklı ve kaliteli yaşam nedir?

Sağlıklı ve kaliteli yaşamın olmazsa olmazlarından belki de en önemlisi temiz hava, su ve toprak ile insan doğasına uygun kentlerin oluşturulmasıdır. Sağlıklı ve kaliteli yaşamın iki temel ögesinden biri çevreye ve çevresel koşullara uygun bir genetik yapıya sahip olmaktır.”

Yazısı çıkıyor.

Özellikle Korona Virüs Pandemisi döneminde insanlar yukarda yazılanlara daha fazla önem vermeye başladı.

Doğal, organik, köy ve katkısız ürünler tercih ediliyor artık.

İnsan oğlu bu hassalıktan geçerken  Türkiye’de kara tozu, kirli havayı, kirli toprağı Eskişehirliye  dayatıyorlar.

Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy’un, “Ülkemizin en verimli ovalarından Alpu Ovamıza ve Türkiye’nin göz bebeği şehrimizin Sevinç mahallesinde, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Yapılması Planlanan Kömür Ocağı Projesi, Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ÇED süreci ile birlikte ne yazık ki tekrar gündemimize gelmiştir.”açıklamasından öğreniyoruz tekrar harekete geçildiğini…

Eskişehir’deki ve Ankara’daki siyasilerin artık anlaması gerekiyor, bu halk bunu sağlıklı yaşamak, torunlarının geleceğini karartmamak, hayatın yaşamın, doğanın ölmemesi için istemiyor.

Yenilenebilir enerji kaynakları varken “Kara bir geleceği olan” kömürde bu kadar ısrar etmek neden.

Bu işte siyasi kaybında olacağını ilgililerin dikkatine çekmek istiyorum…

Tek umudumuz vaz geçilmesi yönünde!