Yunus Emre Haftası nedeniyle Yunus'un şiirlerine bir kez daha gözattım. 'Kendine Bilmek' şiirini Sokrates'in 'Kendi Bilmek' öğretisini düşündürdü.
Socrates in temel aldığı öğreti , kişinin duygularının ve düşüncelerinin farkında  olması    (üstbiliş) kişinin iç dünyasında ki hisleri duyguları düşünceleri ve olup bitenleri farkında olma (özbilinçle) oluşan arayıştır Kendini Bilmek.
Kendini Bilmek arayışların başıdır.Her şeyin başlangıcıdır.M.Ö 469-399 yılları arasında yaşadığı bilinen Socrates in  M.Ö.5.-4. yüzyıllarda  felsefenin doğa felsefesiyle başladığı ve her şeyi doğa ya göre açıklayan doğa filozoflarına karşı bunu insanı inceleyerek doğa felsefesine son veren Socrates in yaşadığı dönemede ışık tutan KENDİNİ BİL ilkesi özelde  yaşadığı döneme ışık tutmuş ve genel olarakta günümüze kadar da ileri gelen ve en az var oluş tarihi kadar eski olan temel öğreti şüphesiz insanlık tarihinde aydınlanmaya ışık olmuştur. M.Ö 5.yy kadar doğa konularıyla  ilgilenen filozofları “ insan” a yönlendiren ilke üzerinde önemle durulması gereken ve anlaşılması gereken önemli bir konudur. 
Lao Tse Delphoi tapığının girişinde yazan ögüt şudur: 'Kendini Bil!",
Kendisini, yanikendi düşüncelerini, önyargılarını ve tutumlarını öz benliğini bilip kendini kontrol edenkişi yola koyulmuş demektir. Kendi düşünvce ve hareketlerinin tüm sorumluluğunu üstlenmiş demektir. Yunus Emre'nin dediği gibi;
'İlim ilim billmektir, ilim kendin bilmektir,/ sen kendini bilmezsen; ya nice okumaktır.'
Haz. Muhammed şöyle der: "Kendini Bilen Rabbi'ni biler". 
Sokrates'in hep söylediği "Kendini Bil"
Kendini bilmek bir süreç olarak değerlendirilirse aşamaları aşağıdnaki gibidir: 
Kendini tanımak, aradığını nerede bulacağını bilmek, bulduğunun değerini fark etmek, Bulduğunu kendisiyle zenginleştirmek, aradığını bulmak için bedel ödemeyi göze almaktır.
Kendini biliş yolunda birey; kendini önce ve örnek bir insan olarak yetiştirir. Bu yaşam okulunda başıca görevimiz; kendini bilmek, uygar ve çağdaş olmak, bilim ve bilginin ışığında, tün insanlıkla bütünleşerek, daha çok sevmek ve sevilmektir.
Kendini bilmek, tanımak; haddini de bilmektir. Kendini bulma arayışıdır, hatta kendinde onu bulma onu aramadır ve onu cicdanında bulunca, o birlik ve bütünleşme kendini ona vermektir.
Pisagor'un"Kendini bil, bu yolla Tanrılar alemini de bilirsin. Tanrı'ya ancak kendi çabanla ulaşırsın.' sözlerini anımsamak gerekiyor.
Diğer tarafta da Hazreti Ali'nin:"Sen, kendini ufak bir nesne sanırsın, halbiki sende koca bir cihan dürülmüştür."
"Kendinden kendine sefer eyle" diyen Mevlana.
Sokrates'in öğrencisi olan EFLATUN  (PLATON ) : “İnsanın  kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür”  gerçekliğini hatırlatır. 
Yunusemre Haftası nedeniyle Kendini bilmek felsefesini sizlerle paylaşmak ve Yunus Emre'nin 'Kendi Bilmek' şiiri ile yazımı sonlandırmak istedim.
"Miskinlikte buldular kimde erlik var ise/ Merdivenden ittiler yüksekten bakar ise/ Gönül yüksekte gezer dem be-dem yoldan azar/ Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise/ Ak sakallı bir koca bilemez hali nice/ Emek yemesin hacca bir gönül yıkar ise/ Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü/ Kördür münkirin gözü alem münevver ise/ Gönül çalab'ın tahtı gönüle çalab baktı/ İki cihan bed-bahtı kim gönül yıkar ise/ Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san/ Dört kitabın ma'nisi budur eğer var ise/ Bildik gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş/ Aşk şarabından içmiş kim ma'ni duyar ise/ Yunus yoldan azıban yüksek yerde durmasın/ Sinle sırat görmeye sevdiği didar ise."