Seçimler biter bitmez, kimin kimle hükümet kuracağı heyecanı başladı.
Televizyonlarda, gazete köşelerinde bu tartışılıyor.
Seçim sonuçlarını değerlendirmek gerekiyor.
Seçimlerde kazanan tek bir şey var…
Toplumsal muhalefet….
Şiddete, ayrımcılığa, tek adamlığa, yolsuzluğa, adaletsizliğe, haksızlığa, baskıya, korkuya ‘hayır’ diyen bir toplumsal muhalefetin zaferiydi seçim sonuçları…
Toplumsal muhalefet bu ilkeler çizgisinde meclise giren partilere mesaj vermişti.
“Halkın sorunlarını çözüm, uzlaşı içinde hükümet kurun, barış için, demokrasi, özgürlük için çalışın.”
Seçim sonrası partilere özellikle genel başkanların verdiği mesajlara baktığımızda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylemleri seçmenin verdiği mesajla uyumlu olmadığını hemen görürsünüz.
Daha seçim sonuçları kesinleşmeden MHP Lideri HDP’yi ‘yok saydı’…
Oysa çıkardığı milletvekilleri sayısı eşit.
‘Yok sayma’ya bakarsanız. Güneydoğu ve doğu da seçmen yıllardır sandıkta MHP’yi ‘yok’ sayıyor.
MHP lideri, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefete oy veren yüzde 60’nın hükümeti kurması ve burada Bahçeli’ye ‘başbakanlık’ önerisini ‘koltuk sevdası’ olarak yorumlayarak kapıları kapatması kamuoyunda olumlu yorumlanmadı.
MHP liderinin, ısrarla öncelikle AKP, CHP ve HDP birlikte hükümet kursun söylemleri seçmenlerin beklentisi ile örtüşmüyor.
MHP liderinin bu kadar söylemleri karşısında yarın öbür gün AKP ile koalisyon ortağı olursa seçmene ve yurttaşlarına ne diyecek.
CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer, koalisyon ortaklığı için ortaya koyduğu “18 eksiği doldurmak için hükümet kurmayız. Emniyet görevi göremeyiz. İlkelerimiz var. Güven ortamının sağlanması lazım” düşüncelerine bakın, MHP liderinin bugüne kadar yaptığı söylemlere.
Bu söylemler karşısında erken seçimde MHP yüzde 1-2’lik oranı artış beklemek hayal olur. Elindeki oy oranını tutamayacağı şimdiden seçmen tarafından hissettiriliyor.
Seçmenler ‘koltuk sevdası’ veya ‘koltuk değneği’nin kimin olacağını şimdiden merak ediyor?
Sandıkta vereceği yanıt ta şimdiden belli.