Uğur Mumcu’nun katledilişinin 23.  Yıldönümü…

Şimdi sanki herkes ‘Uğur Mumcu…’

12 Eylül Atatürkçüleri, Gardırop Atatürkçüleri, ulusçular, milliyetçiler, toplumsal olaylar karşısında sesini çıkarmayanlar, Uğur Mumcu’nun savunduğu ilkeler karşısında duyarsız kalanlar, Uğur Mumcu savaşa karşı barışı savunurdu; bugün barışı savunanları suçlayanlar şimdi ‘Uğur Mumcu’ cu olmuş…

Mumcu, özelleştirmeye karşı, toprakların satışına, Cumhuriyet’in kurdukları fabrikalara, kurumları sahiplenirdi.  KİT’ler ve topraklar satılırken seslerini çıkarmayanlar şimdi Uğur Mumcu’cu olmuş. Emek sömürüsüne karşı çıkan, demokrasi ve insan hakları savunucusu olan, kardeşliği savunan, işkenceye karşı olan, darbelerin ‘sakıncalı piyadesi’ olan Uğur Mumcu’yu şimdi  kalkıp, ‘Biz Uğur Mumcu’yuz deyip ortalıkta dolaşıyorlar.

Ülke bu topraklarında yüzlerce insan öldürülürken, faili meçhul  cinayetler ve kadın ve çocuk cinayetleri karşısında film seyreder gibi seyredenler şimdi çıkmış ortaya, Mumcu’nun fotoğrafını yanında fotoğraf çekip veya self yapıp ne kadar ‘Mumcu’ olduklarını anlatıyorlar.

ABD’ye, NATO’ya , emperyalizme karşı mücadele eden Mumcu’yu şimdi evlerinden, bürolarından ve yaşadığı yerlerden başlarını bile çıkaramayanlar  ağızlarından düşürmüyorlar…

Örgütlenme mücadelesini sürdüren, gazetecilerin sendikalı olmasını isteyen, halkın sesi, emeğin sesi olmasını isteyen ve araştırmacı gazeteciliğin ne olduğunu hayatı boyunca anlatan Mumcu’yu şimdi kalemşörler köşelerinde Mumcu’yu anlatmaları var ya nasılda  yüreğimi acıtıyor…

Hatta öyle ki  ‘Halkım bizi unutma’ diyen Uğur Mumcu’yu unutmadıklarını söylemek için adeta birbirlerini eziyorlar.

Hatta öyle ki; “Yiğidim Aslanım” türküsünü söylerken  salya-sümük  içinde söylüyorlar…

Oysa; Uğur Mumcu yaşasaydı, bunlar yanına bile yaklaşamazlardı. Yüzlerine tükürürdü.

Uğur Mumcu bir konuşmasında, yazısında şöyle söylüyor:

“Kimi ölüler bize ne kadar yakın

Yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü”

Yaşayan ölüler ne kadar da çoğalmış ortalıkta dolaşıyorlar….