Eskişehir her zaman üniversite kenti olarak anılır. Ancak üniversite her zaman kentten uzak kalmıştır. Ayrı bir dünyaları vardır.

Üniversite yönetimi, öğretim üyeleri kentin sorunlarına eğilmez, kentle ilgili bir çalışmaya imza atmaz. Herhangi bir tez çalışması göremezsin şehre dair bir fikirleri yoktur.

Şehirle iç içe olan, sahaya inen bir kaç öğretim üyesi vardır bilinen...

Dedik ya kendi dünyaları ile iç içedir.

Hatta şehirde sorunlar yaşayan öğrencileri için dahi ortaya bir şey koymazlar.

Şimdi sorsak onlarca proje adı sayarlar belki...

Ancak birçoğu herhangi bir yaraya merhem olamamıştır.

Örneğin öğrencilerin en büyük sorunu barınmadır...

Bununla ilgili emlak komisyoncular odası, belediyeler ile masaya oturup çözül üretilmiş midir? Kocaman bir hayır...

Muhabirlik dönemimde ilk defa Anadolu Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde çarpıcı gerçeği ilk kez anlamıştım. Stadyumda binlerce öğrenci havaya kepi attıktan sonra ekranda "Yeni dünyaya hoş geldiniz" yazısı belirince gerçek ortaya çıkmıştı aslında...

Onlar da kabul ediyordu üniversitenin başka bir dünya olduğunu ve gerçek dünyanın bambaşka bir yer olduğunu…

Şehirden uzaklaşmanın ve yanlış uygulamalar ile üniversite çalışanlarının rahatsızlıklarının ne boyutlara ulaştığını aktarayım.

Gelen bilgiler doğrultusunda sorular sorarak yönetimden cevap isteyeceğim:

Kadroda ismi olmadığı halde Alper A. isimli bir kişiye oda tahsisi ya da görevlendirme yapıldı mı?

Anadolu Üniversitesi Spor Kulübü’nde Eskişehir'den görev alabilecek çok sayıda yetenekli hoca varken neden Ankara'dan bir antrenör ile anlaşıldı?

Bu antrenörün özelliği nedir?

Anlaşma sağlanan bu hocaya ne kadar ödeme yapılacak?

Üniversitede olağanın dışında bir kamera sistemi kuruldu mu?

Bu sisteme ne kadar ödendi?

Büyük ekranlar ile kaplanmış çok az sayıda kişinin girebildiği bir gözlem odası yapıldı mı?

Bu kamera sistemi; dudak okuma özelliğine ve insanların saç teline kadar çekim yapabilen hassas özelliklere sahip mi?

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan'ın Ankara'dan getirdiği ekibin zaman geçtikçe sayısı hangi boyutlara ulaştı?

Üniversitenin her tarafı elektronik duba sistemi ile donatıldı mı?

Bu sisteme ne kadar ödendi?

Bu sistem sayesinde tek tuş ile üniversitenin tamamında giriş çıkış engellenebiliyor mu?

Bu kadar güvenli bir sitemi kurmaktaki amaç nedir? Bir şey den mi çekiniliyor?

Çelik konstrüksiyon ile yapılan iki katlı otopark neden çalışmıyor?

Bir aracın üzerine üst kattaki araç düştüğü için mi sistem atıl bırakıldı?

Bu sisteme ne kadar ödeme yapıldı?

Bir önceki yönetim tarafından yapılan ve şu anda tam randımanlı kullanılmayan sistem için devlet zarara uğratıldı mı?

Bir önceki yönetim tarafından yapılan bu sistem kullanılamıyorsa devlet zarara uğratıldığı için her hangi bir girişimde bulundunuz mu?

Sorular uzar gider.

Bu soruların cevaplarını kamu yararına bekliyoruz, umarım tatmin edici yanıtlar alırız…