Bir konu, bir iş, bir çalışma eleştirilmeye layıksa eleştirilir. Eleştiri daha da iyi olması içindir. Sizi önemsiyorum demektir. Ama bunu olgunlaşmamış ham insanlar anlamakta güçlük çeker ve mahalle kavgasına dökerler.

 Tabiî ki eleştiri üslubu da önemlidir. Eleştirirken dil yaklaşım ve iletişim iyi kullanılmalıdır.

 En basit bir eleştiri de bile iyileştirme vardır. Kimse kusursuz değildir.

Kusur aramak için eleştiri yapılmaz. Kesin yanlış olan için, esirgemeden bu yanlış denilir. Eleştirilmez.

Eleştiri kişiyi değil, kurumu düşünmekten geçiyorsa, kişiler kişiselleştirmeden kurum bunu dikkate alıp düzeltmelidir.

Kurumda düzeltmeye giderken aynı kaygı ile hareket etmelidir. Sen yanlış yaptın diyip uzaklaştırmak yerine düzelterek yoluna devam etmelidir. Eğer diktatör yaklaşımıyla davranırsa kurum sorumlusu, bir süre sonra yanında çalışacak, güvenecek kimseyi bulamaz.

Bir kurum yönetimi, sevgiyi başta tutmak kaydıyla ötekileştirmeden tüm örgütünü iyileştirerek, eğiterek başarılı olur.

Önce kendini eğitip sevgiyle donatmak koşulu ile.

Toplum liderleri eğitimi ne olursa olsun, kendini eğitememiş olan bir güç toplumu eğitemez. Elinde patlar.

Çok basit aslında; Bazı sözleri içselleştirmenden geçiyor bu başarılar.

Kendini seven her canlıyı sever. Sevgi ile yola çıkmak, çıkar ile yola çıkanlardan hep önde olmuştur.

Egonuz sevginizin önüne geçmesin. Sevginin koşulsuzluğu ile başarınız daim olur.