Kadına Yönelik Şiddete “DUR” diyecek Eskşehir’li kadınlar da

Kapitalizm kazanmak için icatlar çıkarır. Amaç sadece kazanmak. Olduğu için, elinde olan güçle her türlü alanları kullanır duyurur ve tüm insanlar da buna mecburmuş gibi uyarlar. Ama bu yıl kadınlar bu oyunu bozdu. Sevginin ölçüsü hediye değil dedi ve bir milyar kadın öldüren sevgi istemiyoruz sloganıyla Tüm gün şiddete hayır diyecekler.

O gün tüm kadınlar yaşadıkları ortak acılarını yürekten haykıracaklar. Dünyada biliyorsunuz her üç kadından biri, hayatında bir kere şiddet görüyor ya da tecavüze uğruyor. . Bir milyar kadının haklarının ihlal edilmesi gaddarlıktır. Bir milyar kadının dans etmesi devrimdir.! Bu büyük dayanışmayı tüm dünyanın görmesini istiyoruz diyorlar..

Erkek şiddetinin katlanarak arttığı ve bu şiddete arka çıkmanın bir siyasi politika haline geldiği son yıllara da vurgu yapmak tan geri kalmıyor kadınlar.

Sistemin bir parçası olarak yetiştirilen insanlar tarafından işlenen bu suçlar hasta kişilerin ürünü olsa da yani aslında kadını kocası değil; sistemin her türlü yasası, mevkisi, bilirkişisi, bakanı, meclisi, üretim sistemi el ele öldürmekte; cinayeti sistem hazırlamaktadır.

Mesela öldüresiye dayak yiyen kadın kocasıyla karakolda barıştırılıp evine gönderilmesinin üzerinden çok geçmeden aynı süreç tekrar başlıyor, birçok hikayenin sonu da ölümle bitiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan alınan bilgilere göre, 2010 yılında ‘aile içi şiddet’ kapsamında 6 bin 423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik oldu. Savcılıktan koruma talep eden kadınlar görmezden geliniyor, kadın katillerine ‘tahrik’ gerekçesiyle ceza indirimi uygulanıyor. Ayşe Paşalı’nın hikayesi durumu özetliyor; Paşalı boşandığı eşi tarafından tehdit edilmesinin ardından mahkemeden koruma talep etmişti. 2010 yılı aralık ayında sokak ortasında öldürüldüğü zaman ise o koruma kararı halen çıkmamıştı.

Kadın ölümlerinin çok büyük bir çoğunluğu kadınlar koruma talebi bulunduktan ya da karakola şikayete gittikten sonra yaşanıyor. Çünkü devlet kadını geldiği yere, ‘kocasının yanına’, “ait olduğu” yere gönderiyor. Kadına yönelik şiddeti koruyan, şiddetin boyutlarını gizleyen, kadın cinayeti faillerini yargılamamakta, cezalandırmamakta ısrarcı bir sistemin içerisinde yaşıyoruz. Dün böyle idi Bu günde aynı. Bu konuda da çok ciddi örnekler mevcut; 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden kişinin cezasında, çocuk daha önce babasının tacizine uğrayıp da ruh ve beden sağlığını kaybetti denilerek mahkeme tarafından indirim uygulanması gibi.

Umarım bu yıl bu ses duyulur .

14 Şubat 2013 Perşembe Günü Saat 12.30 da Adalar Migros Önünde Tüm kadınlar bir araya gelsinler.