Çoğu insan kendini kandırarak yaşar.  Hayatını varolan ve varolsun istediği çizgide yalpalayarak geçirir. Bir yılın daha son günlerindeyiz. Koskoca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Geri sayım başladı bile, hazır mıyız ?  Bakıyorum da herkesin benzer dilekleri var. Para, aşk, mutluluk gibi. Peki ya!  Yeni heyecanlara, yepyeni güzelliklere, daha çok sevmeye, sevilmeye, ertelediğiniz hayallerinize merhaba demeye hazır mısınız ? Kolaycılık sıradanlıktır, uzak durun. Yanılgıya düşmeyin, yanılsamalara kapılmayın. Hadi bu yıl bir değişiklik yapın ve kendiniz olun. Unutmayın ki yeni yıl kimseyi  yeniden inşa etmez. Takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini...Hayat bir oyun renkleriyle, figürleriyle... Yalnızlığı,  huzursuzluğu derinden hissetseniz de beklentilerinizi yüksek tutmadan farklı olun, zoru başarın  ve  kendiniz olun, hissettiğiniz  gibi olun.

Biterken yılın son günleri,  Murathan Mungan'dan birkaç satırla  kendimizi şöyle bir gözden geçirelim mi ?

……

bir yıl daha bitiyor

düşlerim, tasalarım, yarım kalmış onca şey

her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden

bana mı öyle geliyor

yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman

insan yaşlanırken?

***

kırdım mı incittim mi birilerini?

kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?

kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?

yeniden düşünmeliyim

dostluklarımı, ilişkilerimi

dağınık yatağım, mutsuz yatağım

çoğalttım mı eksiklerimi?

gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı

yitirdim mi yoksa masumiyetimi?

borçlarımı ödedim mi?

doğru seçtim mi soruların fiillerini?

tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,

giysilerim ütülü, odam düzenli mi?

ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?

geri verdim mi aldıklarımı:

aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları

kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?

yokladım mı duygularımı

hala sevebiliyor muyum insanları?

ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma

ovmalı umutları

saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan

hançer kıvamındaki o kara mizah tadını

şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım yavuz'a

sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım

akşama

yeni bir yıla

ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda

bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında

aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

***

Olsun varsın, geçsin yıllar. Her geçen yıl sadece bir sayıdan ibaret değil mi ? Hadi bu yıl bir değişiklik yapın.  Koyduğunuz sınırların dışına çıkın. Bildiklerinizi unutun. Yeni, yepyeni bir başlangıç yapın. Ardınızda bıraktığınız  yılın ömrünüzden biraz daha alması da önemli değil. Hayatı yıllara bölmek insanların uydurduğu bir şey, içinizden geldiği gibi yaşayın. Fazladan bir kaç kilonuzdan, spora başlamaktan, sigarayı bırakmaktan daha önemli neler var diye şöyle bir  bakın. Kapatılması gereken hesapları, incittiklerinizi, kazandıklarınızı, kaybettiklerinizi   hatırlayın. Aldıklarınızı geri verip vermediğinizi  ya da soruların cevaplarının doğru olup olmadığını...

Zaman zaman duraklasanız da elinizde olmadan ara verseniz de yaşamaya...

Tabi ki gözden geçirin her geçen yıl kendinizi... Düşleriniz, tasalarınız, kırdıklarınız, kazandıklarınız, yitirdikleriniz... Yılın son günleri hayatın muhasebesidir. Koskoca yılın en iyi muhasebesi sanıyorum çok şeyler dilemekten ziyade  insanın kendini eleştirebilmesinden geçiyor. Yeni yılda  planlanmış ama yapılamamış ya da yarım kalmış düşleriniz, keşkeleriniz olmasın. Hadi bu yıl kendinizle daha çok dalga geçin, yürekleriniz paylaşmayı bilecek kadar kocaman olsun.  Sorgulamadan,  düşünmenin  insan  ruhuna aykırı, ağaç kurdu gibi ince ince insanı kemirdiğini bilerek yaşayın.

Gelenler, gidenler...

Bir tanıdığımın  babaannesi dermiş ki, ''dünya değil, insanlar yalan.''  Peki ya yıllar?

Zaman su gibi akıp geçer. Öyle bir geçer ki önüne ne varsa katıp, acımasızca yıkıp gider. Şairin dediği gibi  ''yoksa, daha hızlı mı ilerliyor zaman insan yaşlanırken? " Yılın son günleri belki de kendinizle  hesaplaşmak fırsatıdır,  kim bilir ? Hadi bu yıl pişman olacağınız şeyleri yapmaktan çekinmeyin. Yaşamak sanattır.

Dostoyevski, ''hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.'' demiş, durup şöyle bir düşünün, neden bekliyorsunuz? Yeni yıl saniyelerin hatta saliselerin nabzını tutabilmek için bir fırsat olsun. Hayatınız biraz daha kısalsa da  öncekinden, her gelen yılın güzel başlangıçlar için bir fırsat olduğunu unutmayın. Yaşadığınız acı, tatlı tüm olayları geride bırakıp, umudunuza sımsıkı sarılın...

Hayat bir yolculuk, bir sürü durakları var. Her durakta yüreğinize aldığınız insanları hala sevebiliyorsanız ne mutlu...Varsın geçsin yıllar. Hayat yaşamaya, yaşlanmaya değer. 2018 daha çok seveceğiniz, daha çok sevileceğiniz bir yıl olsun.  Yaşadığınız her anın kıymetini bilerek yaşayın ki geriye dönüp baktığınızda bir kez daha keyif alabilesiniz. İçinizde ki coşku, aşk, sevgi hiç bitmesin.  Umudunuz yarınlara dair hep olsun.  Hadi şimdi kendinize  yeni yıl da cesaretle her şeyin en iyisini dileyin.

Unutmayın, kolaycılık sıradanlıktır...

Sevginin rehberliğinde cesurca farklı, güzel, mutlu yıllara efendim..