Biyomimikri

Son zamanlarda bilim dünyasında çokça konuşulan bir kavram ile başlamak istiyorum.  Sonrasında sohbetimiz nerelere ya da kimlere gider, birlikte göreceğiz…

Türkçe karşılığı; “doğayı taklit” .Biraz daha açarsak; insanların karşılaştıkları sorunları çözmek için doğadan esinlenerek, çeşitli buluşlar yapmasıdır. Mesela  hızlı tren tasarımı yapılırken, yalıçapkını kuşunun gagasından esinlenildiği, Wright  kardeşlerin  güvercin kanadından ilham alarak, ilk uçağı yaptıkları, ses hızını aşan Concorde uçakları yapılırken yunuslardan etkilenildiği gibi. 

Şimdi de;  gözünüzün önüne bir mercimek tanesini getirmenizi rica ediyorum. Kırmızı ya da siyah, orasını ben bilmem size kalmış!  Bu mercimek tanesinin üzerinde, gövdeden 4 kat büyük olduğu halde,  katlanarak içine gizlenebilen kanatlar hayal edin. Son olarak da; kanatların saniyenin 1/10’undan daha kısa zamanda açılıp kapandığını. Mercimek büyüklüğündeki aracımız; saatte 60 kilometre hız yaparak, pek çok yere uçuş yapacağı için, dayanıklılığı da ayrıca önemli tabii. Dışarıdan bakıldığında şirin bir araca benziyor bence. Dünyanın her yerinde, bu tasarımı görme ihtimalimiz var. Hatta şanslıysanız, parmağınıza iniş yaparken bile görebilirsiniz…

Evet, uğur böcekleri!

Tokyo üniversitesi bilim insanları; uğur böceğinin kanat yapısını mercek altına alarak, robotlar, uydu antenleri, mikroskobik tıbbi cihazlar, güneş enerji panelleri gibi alanlarda çalışmalara başladılar bile(Bunlardan biri; PNAS Akademik Dergisinde yayınlanan Kazuya Saito ve ekibinin araştırması). Yapılan çalışmalarda; kırmızı üzerine siyah noktalı olan dış kapakların altında toplanan kanatlar origami ustalarının bile kafalarını karıştırıyor. Empire State binasının 3 katı kadar yüksekliğe çıkıp, 2 saatten fazla sürekli uçabilen, bitkilere zarar veren yaprak bitlerini yiyen, mercimek tanesi kadar bir hayvanın yaptıklarından hareketle, hayvanlar ve bitkilerle beraber aynı ekosistemi paylaştığımız biz insanoğluna konuyu getirmeden bu bölümü bitirmem imkânsız…

 Geldiğimiz noktada;  teknoloji sahibi insanoğlu, doğanın kendiliğinden akışını bozmaya başlamıştır. Çok yakın zamanda, insan olmaksızın doğanın kendisini koruyamayacağı bir evreye girebiliriz. . Öyle ki; teknoloji ile bozulan denge yine teknoloji ile korunan yapay bir denge halini alabilir. Belki de sonunda; dünyamızın Star Wars’daki Millennium Falcon  uzay gemisinden farkı da kalmayabilir. Teknolojinin yönetiminde yaşayan bir ölü misali dünyamız…

Hayvan olan uğur böceğinden insan olan uğur böceğine geçiş yapmayı planlarken, Falcon’a da bindik ya, hayatımız film gibi.

Ülkemizde kanatları olmadan da uçan pek çok insan, kurum, kuruluş mevcut. Aklınıza kim bilir neler geldi bu cümleden sonra… Derken, virajı aman yavaş dönelim, konumuza devam edelim!

Ne güzel bir Anadolu Atasözüdür: “Ya bir iz bırak, ya bir söz” . Bu cümledeki gibi; yaptıkları gönüllü çalışmalarla, adını ön plana çıkarmadan, faaliyet gösteren bir kurumdan bahsedeceğim sizlere.   “Uğur Böcekleri Derneği”

2004 yılında, İzgören Akademi Eğitim ve Danışmanlık şirketi tarafından, Türkiye Uğur Böcekleri Projesi olarak başlatılan, 2015’de dernekleşen bir sivil toplum kuruluşu. Aylık ya da yıllık hiçbir ücretin talep edilmediği derneğin tüm böcekleri;  “İyilik yap karşılık bekleme. Bilgiyi paylaş karşılık bekleme” ifadesinden hareketle, ülkemizin dört bir yanına;  dini, siyasi ya da maddi bir amaç olmaksızın, uçuyorlar. Bir elin beş parmağı gibi;  yurt sevgisi, dürüstlük,  iş kalitesi, girişimcilik ve hoşgörü kavramlarını,  vatanımız insanlarından örneklerle anlatıyorlar. Bugüne kadar, kayıtlı 3956 seminer verilerek 444,142 kişiye ulaşılmış.153 tanede hayata geçmiş iyilik fikri.  Kayıtsızlara hiç girmiyorum.  Neler ve kimler anlatılmış derseniz? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Dumlupınar Muharebesi, Çanakkale Zaferi, Gültekin Yazgan, Üstün Ezer, Hayrettin Karaca, Eskişehir’imizin gururu aynı zamanda arkadaşımın yeğeni Sümeyye Boyacı, Muazzez İlmiye Çığ, Betül Mardin, Kani Karaca, Gazi Ceran,  aklıma gelenlerden sadece bir kısmı… Nerelerde seminerler verilmiş?  Hiç haberimiz olmadı bizim, diyorsanız, anlatayım sizlere seve seve. Ülkemizin her bölgesinde, kimilerinin adını duyduğunda “oralara gidenin aklı yoktur”  dedikleri yerlere uçmuş uğur böcekleri. Köy okulları, yatılı bölge okulları, cezaevleri, yetiştirme yurtları, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları gibi yerlerde, dil, din, cinsiyet, sınıf, mevki ayırımı yapılmadan verilmiş tüm seminerler…

Edward N.  Lorenz’in kelebek etkisi olarak adlandırdığı;   “Amazon ormanlarında kanat çırpan bir kelebek, Amerika’da fırtına koparabilir”. Yani hayatta gerçekleşen her durum, yapılan her eylem değildir. Küçük gibi görünen durumlar, etki ettikleri olayları bambaşka bir hale büründürebilirler.

 Bakalım,  şehrimize 16 Kasım 2019 tarihinde gelecek uğur böcekleri ne etki bırakacak? Evet, yanlış okumadınız! Eskişehir semaları, ülkemizin dört bir yanında gelecek gönüllüler ile Eskişehir Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde, 15. Yıl buluşmasını gerçekleştirecekler. Saat 13.00-18.00 arasında Taşbaşı Kültür Merkezi’nde, katılım ücretsiz olup sadece bir ricamız olacak katılımcılardan dediler. Ne mi?  Gelirken yanlarında, Uğur böcekleri kütüphanesine bağışlanmak üzere,  en az iki kitap getirmeleri. Konuşmacılar; LÖSEV kurucusu Dr. Üstün Ezer, Ahmet Şerif İzgören, Zafer Parlak, Umut Sav, Akif Aktuğ, Orhan Aztekin, Zafer Erbaşlar ve pek çok uğur böceği…

Eskişehir Kent Konseyi; her zaman olduğu gibi çok anlamlı bir çalışmaya imza atıyor.  ”Şehir Birleştirir”  sloganı ile ortak akıl ve bilinçle hareket ederek,  sağlam adımlarla geleceğimize sahip çıkmak adına ilerliyor. Orman müthiş bir hızla yanarken diye başlayan minik serçe hikâyesinde olduğu gibi, yaşadıklarımız karşısında, hepimizin elimizden gelen mutlaka küçük de olsa bir şey vardır diyorlar. Başka hayatlara dokunmak, ışık olmak,  anlam katmak adına, logolarında olduğu gibi el ele…

O ellerin ve yüreklerin;   düşünülerek, planlayarak hayata geçirdiği iyilikler;  bizlere katlanarak dönüyor. Hayatımızda da böyle değil mi? Fizik kuralları bunu söylüyor, inanç sistemleri bunu söylüyor. Vicdan bunu söylüyor. “YÜREKTEN GELEN FARK YARATIR”. Başka ne söylenmeli ki?

Eskişehir Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde, Uğur Böcekleri Derneği’nin 15. Yıl Eskişehir buluşmasında, bir uğur böceği olarak ben de,  Taşbaşı Kültür Merkezi’nde olacağım. Tüm halkımız davetlidir. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bu cümle nereden çıktı demeyin, gelin görün…

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla kalın.