Kral Çıplak hikayesini bilmeyenler, lütfen Google’a yazıp önce o hikayeyi okusun. Sonrasında da bu yazımı okusunlar ki ne demek istediğim daha net anlaşılsın.

Evet, Eskişehirsporumuz layık olmadığı ligden kurtularak 3. Lig'e çıkmıştır. Öncelikle bu başarıda emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutluyorum, tebrik ediyorum. Şampiyonluk yolunda gördük ki şampiyon olmak hiç de kolay değilmiş. Böylesine zorlu bir süreçte ipi göğüslemek bu yönetime nasip oldu. Tarih bu şekilde yazıldı ve artık bu gerçek değişmez. Bu tarihi yazanlara da ayrıca teşekkür ederim.

Ancak bizler de gördüklerimizi yazmalı, söylemeliyiz ki belki bir nebze katkımız olur.

Görevim gereği, 26 Plaka ile Eskişehir adına birçok ilde bulundum. Benim de şahit olduğum birçok ESES anım var, bir tanesini paylaşmak isterim. Eskişehirspor’un ve 26 Plaka'nın her yerde ne kadar itibarlı ve sevilen olduğunu bizzat yaşadım.

90’lı yılların sonuydu, resmi bir görevdeydim. Önümüzde yol gösteren bir jandarma aracı, arkamızda da başka bir jandarma aracı vardı. Rize'den geçerken telsizden bir anons geldi: Bizim aracımız durdurulacak, çay ikram edilecek, bölge komutanı da bizimle görüşmek için yanımıza gelecek. Araç durdu, biz çaylarımızı içerken ileriden bir hareketlilik başladı. Komutan geliyordu, herkes esas duruşa geçti, biz de toparlandık.

Komutan arabadan tüm ihtişamıyla indi, göz göze geldik. O anda birden o koca komutan, “ES ES ES Kİ Kİ Kİ Kİ, ESKİ ESKİ ES!” diye bağırmaya başladı. Ortalığı inletti. Biz de tabii karşılık verdik. Yanındaki şoförü, yaveri herkes şaşkındı. Komutan öyle bir sarıldı ki, sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi... Omuz omuza tribündeydik adeta. Oturduk, çay içtik. “Yemeden göndermem, bir ihtiyacınız var mı?” diyerek bizi onurlandırdı.

Bu olay bizzat yaşadığım gerçek bir anıdır. Gözlerimiz dolmuştu. Bunu yaptıran, Eskişehirspor sevgisiydi. Tanışmamış olsak da o anda akraba gibiydik; çünkü ortak noktamız Eskişehirspor’du.


Ancak…

Gelelim beni aynı şekilde üzen bir başka konuya. Şampiyonluk yolunda ilerlerken bu konuyu yazmak istemedim. Artık şampiyon olduk, birilerinin de bu durumu dile getirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Oynadığımız bazı maçlardan sonra, tribün ile Eskişehirsporlu futbolcular arasında yaşanan bir diyalog var. Hatta bu diyalog, canlı yayın sırasında herkesin izlediği bir görüntüye de yansıdı. Eskişehirsporlu bazı futbolcuların, yöneticilerin de dahil olduğu bir grup tarafından hep bir ağızdan edilen, burada yazamayacağım kadar ağır bir küfürlü tezahürat var. (Bilmek isteyen varsa bu görüntüler kayıtlıdır, bende de mevcut. Paylaşabilirim.)


Sayın yöneticilerime çağrımdır:

Lütfen bu konuya el atın. Bu çirkin tezahüratın bir an önce son bulmasını sağlayın. Eskişehirspor Türkiye’nin her yerinde seviliyor. Bu tür organize küfürler bize yalnızca kin ve nefret kazandırır.

Asıl olan armadır.
Bu armayı herkesin onurla, gururla taşıyabilmesi için dilimize, üslubumuza dikkat etmek zorundayız.