Konkordato bir hukuk terimidir. “Borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşma” yı ifade eder…

İcra ve İflas Kanunumuzda; “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir” denilmektedir.

Kanun, konkordatonun talep edilmesinden, tasdikine kadar geçecek yargılama sürecinde borçlunun mal varlığını korumaya ve borçluyu denetim altına almaya yönelik bir karar verilmesini öngörmektedir.

Kanunda, “mühlet verilmesi” olarak adlandırılan bu karar üzerine, konkordato talep eden borçlu aleyhine, haciz yoluyla icra takibi yapılamaz, başlatılan haciz takipleri durur, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir fakat rehinli mallarının satışı yapılamaz, borçlu aleyhine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir uygulanmaz.

Mahkeme, mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir.

Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve taşınırlarını devredemez.

Bununla beraber, konkordato; “ben borçlarımı ödemeyeceğim” demek değildir.

Şu an ödeyemiyorum, vadesi geldiğinde ödeyemeyebilirim. Fakat bakın sunduğum plan dahilinde vadeler halinde ya da tenzilatla ödeyebilirim demektir.

Bu konuda toplumda hatta ticaret erbabında dahi yanlış bir anlayış var. Borcunu ödemekten kaçınma anlayışı ile bakılıyor. Tam aksine borcumu öderim demek. Mal kaçırmaktan, iflasın açılmasından, alacaklıyı çeşitli sebeplerle oyalamaktan çok daha net dürüst, emek, mesai ve teknik bilgi isteyen bir yol.

Her şeyden önce ciddi teknik bilgi ve çalışma gerektiren borcunuzu ne şartlarda ödeyeceğinize ilişkin açık beyan içeren bir ön proje ile başlanılabilen bir anlaşma yolu.

Alacaklıların da belli oranda kabulü gerekiyor.

Toplum menfaatine bir yol. Başarılı olur ise talep edenin yoluna, ticaretine, istihdama, üretmeye devam edeceği bir yol.

Bu nedenle süreç ile karşılaşıldığında katkı sağlamak, bilinçli yaklaşmak, her şeyden önce konkordato talep etmiş olanın “ben borcumu ödeyeceğim” diyen iyi niyetli bir borçlu olduğu ön kabulü ile hareket etmek gerekiyor.